Bu operasyon adı Ukrayna’nın Rusya toprakları içinde gerçekleştirilen sabotaj eylemlerine verilen isimdir. Bu sabotajların tek amacı var, Rus ekonomisini çökertmek.
Esasında bu operasyon organizasyonu uzun zamandır Ukrayna kaynakları tarafından doğrulanmamıştı ama artık açık açık bu söyleme sahip çıkmaya başladılar;zaten eylemsellik uzun zamandır devam ediyordu.
Genelde hedef Rusya’nın Rostov bölgesindeki kritik hava savunma sistemleridir. Onları devre dışı bıraktıktan sonra Rus petrol işletmelerini çalışamaz duruma sokmak da nihai hedeftir.
Mesela Eylül’de İlsky Petrol Rafinerisini,Aralık’ta yani bu ay da Hazar Denizi'nde, Kalmukya Cumhuriyeti kıyısı yakınlarında silah ve askeri teçhizat taşıyan Rus askeri kargo gemilerinin hedef alınması bu operasyon doğrultusunda yapıldı.
Ama bu günlerde bu operasyona dahil olan (daha önce de elbette dahildir ama şimdi açıktan ve gizlenmeden..) biri var:Trump var onun denetimde Amerikan gizli servisi..
Amerika gizli servisi bu aralar bu operasyon kapsamında Rusya içinde Rusya’ya karşı direniş örgütleri kurmak ve kurduğu bu örgütlerle Kıvılcım operasyonu için nokta hedefler belirlemekle meşgul.
Zaten son günlerde ticaret gemilerine ve petrol tankerlerine olan saldırıların artmasını ve bu saldırıların büyük oranının, belki de tamamının başarıya ulaşmasını göz önünde bulunduracak olursak Amerikan gizli servisinin bu topraklarda nasıl bir etkiye sahip olduğunu anlayabiliriz.
Son olarak geçtiğimiz zamanlarda, Rusya'nın Novorossiysk limanına ham petrol yüklemek üzere giden, 274 metre uzunluğunda olan Dashan adlı gemiye en az iki uzaktan kumandalı bot bombası isabet etti.
Tabi bunun dışında Hazar Denizindeki saldırılar çok daha yaralayıcı oldu. Hazar Denizi güzergahı özellikle Rusya ve İran arasında mal trafiği açısından büyük önem taşır. Ukrayna’nın insansız hava araçları, günde 160.000 varil ham petrol üreten Filanovsky ve Korchagin adlı iki petrol platformuna saldırdı. Bu, sınırdan 1.500 kilometre uzaklıktaki petrol çıkarma tesislerine yapılan ilk saldırı oldu.
İlginçtir bu iki gemi Amerikan yatırımları listesinde yer almaktaydı. Bu saldırının başarısı her ne kadar Ukrayna’nın istihbarat servisi olan SBU((Sluzhba Bezpeky Ukrainy)ya atfedilse de Amerikalıların bu servise yoğun bilgi akışı yaptığı bir gerçek.
Ama tabi Ukrayna’nın halen dimdik ayakta olduğunu göstermek için Ukrayna istihbarat yetkilileri “iki gemiye yapılan saldırının Rusya içinde faaliyet gösteren "Kara Kıvılcım" adlı bir direniş grubunun işbirliği sayesinde gerçekleştirildi”ğini açıkladı veya bu açıklama kendilerine yaptırıldı.
Analizlere bakacak olursak; analizlerde, yapılan baskınlarda, "Kara Kıvılcım" operasyonunu sadece bir kılıf olarak kullanarak ABD tarafından sağlanan verilerle mümkün kılınmış olması ihtimali göz ardı edilmiyor.
Ukrayna sadece gemileri vurmakla kalmadı tabi; telefon kulelerini, uydu antenlerini, elektrik dağıtım istasyonlarını da hedef aldı ve bunlarda da başarıya ulaştı.
Zaten sosyal medyada da “Rejimin tüm hassas hedefleri koruyacak yeterli adamı asla olmayacak" tehdidinde de bulunuyorlardı. Bu tehdidin faaliyete geçmiş hali de Rusya’nın üst düzey yetkililerine yapılan suikastlardı.
Tabi Rusya’nın karşılığı da bir o kadar yaralayıcı oldu. Zira Rusya, Ukrayna'nın elektrik şebekesini tahrip ederek, enerji santrallerini, dağıtım istasyonlarını ve gaz kaynaklarını yok ederek karşılık vermişti.
Şimdilik odak noktası Karadeniz ve Hazar Denizi..Ve özellikle hazar Denizi güzergahı..Bu güzergâhın güvenli olmaktan çıkması Rusya’yı çılgınca kararlar almaya yöneltebilir.
Karadeniz’de gözle görülmeyen oyunların saldırıya dönüştürdüğü somut göstergelere bakacak olursa Karadeniz C. Başkanı Erdoğan’ın da dediği gibi “bir hesaplaşma alanı” haline gelmiş durumda.
C. Başkanı her zaman olduğu gibi özellikle dış politikada hiçbir konuyu pas geçmeyen, hafife almayan biri. Ve bu “Kıvılcım operasyonu”nun da pekâlâ farkında. O nedenle “Karadeniz bir hesaplaşma alanı haline gelme riski taşıyor ve bu kesinlikle önlenmelidir" uyarısında bulunmuştu. Bu uyarıdan sonra C. Başkanı Erdoğan’ın “..Bu, sonuçlarından ilk etkilenecek olanların Ruslar ve Ukraynalılar olacağı bir durum olurdu..” şeklindeki ikinci uyarısı da direk muhataplarınaydı. Ama bence asıl muhatap Amerika olmalıydı. Hoş; dahli olan her devlet üzerine düşen payı alacaktır ama on binlerce kilometre uzaktaki bu provokatör devlet için kimin zararlı çıkacağı çok da önemli olmasa gerek..Zaten silah sanayisine muazzam bir para akışı var..
Yorumlar
Kalan Karakter: