Birileri koltuklarında oturup “daha ne götürebilirim” derdindeyken, birileri sessizce iyilik yapıyor. Gösterişsiz, alkışsız, reklamsız… Sadece insan kalabilmenin onuruyla.
Gündoğdu Vakfı, yine yaptı yapacağını. Hatay’da depremin izlerini hâlâ taşıyan çocuklar ve Adana’nın ilçelerinde kışa hazırlıksız yakalanan minikler için kışlık kıyafet desteğinde bulundu. Soğuk havalar bastırırken, bir montun, bir botun, bir atkının ne kadar büyük bir umut olduğunu ancak o çocukların gözlerine bakınca anlayabilirsiniz.
Vakfın Başkanı Dr. Gökhan Gündoğdu, “Vakfımız sosyal projelere devam edecek” dedi. Bu cümle kulağa sade gelebilir. Ama içinde ne büyük bir kararlılık, ne derin bir vicdan var. Çünkü bu ülkede artık iyilik bile lüks sayılıyor. Çünkü bu ülkede artık çocuklar bile kaderine terk ediliyor.
Yolsuzluğun sıradanlaştığı, adaletin terazisinin şaştığı, insanların “ben ne kurtarırım” diye düşündüğü bir düzende; birilerinin hâlâ “ben ne verebilirim” diye düşünmesi mucize gibi. Gökhan Gündoğdu ve ekibi işte o mucizeyi yaşatıyor. Onlar, sadece kıyafet değil; umut, güven, sıcaklık dağıtıyor.
Hatay’da bir çocuğun gülümsemesi, Adana’da bir annenin gözyaşı… Bunlar istatistik değil. Bunlar, insanlığın hâlâ ölmediğinin kanıtı. Ve bu kanıtı bize sunanlardan biri de Gündoğdu Vakfı.
İyilik bulaşıcıdır derler. Belki bu yazı bir kişiye daha dokunur. Belki bir kişi daha “ben ne yapabilirim” diye düşünür. Çünkü bu ülkenin en çok buna ihtiyacı var: Vicdanlı insanlara.
Teşekkürler Gökhan Gündoğdu.
İyi ki varsınız.
İyi ki hâlâ birileri uyanık…
Yorumlar
Kalan Karakter: