Arife günü yazmıştık…
Ölüme gitmeyin diye uyarmıştık…
Görüyoruz ki, hatalardan, ölümlerden dersler çıkarmıyoruz…
Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da “Trafik Terörü” işbaşındaydı…
Kazalara baktığınızda “Hatalı Sollama”, “Aşırı Hız”, ve kurallara uyulmaması sonucunda can kaybı ve yaralanmalar…
Daha ne kadar sürecek bu “Trafik Terörü…”
Kim durduracak “Trafik Terörü”nü…
Bu canlar kolay yetişmiyor, ama kolay kaybediliyor…
Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da trafik polisleri görevdeydi…
O kadar uyardılar…
O kadar dikkatli olun dediler…
Kurallara uyan kim?...
“Hızlı” gitmek yerine yavaş giden kim?..
Bir insan canını nasıl hiçe sayar…
Hadi kendi canınızı hiçe saydınız…
Aynı araçta yolculuk yaptığınız insanların canını nasıl hiçe sayabiliyorsunuz?..
Böylesine bir sorumsuzluk olabilir mi?..
İnsan, yolculuk yaparken, eşinin, çocuğunun, büyüklerinin canını hiçe sayarak araç kullanabilir mi?..
Onları gitmeleri gereken yere götürmek yerine ölüme nasıl götürebilir?..
Azraille nasıl yarışa girebilir?..
Azraille yarışın kim yarışı kazanmış ki?..
Lütfen dikkat…
Biraz daha dikkat…
Bayramda bu kadar trafik kazası, onlarca ölüm ve yaralanma…
Daha bayram bitmedi…
Birde bayram dönüşü var…
Gönlümüz bayram dönüşlerinde kazaların olmaması, ölümlerin ve yaralanmaların yaşanmamasıdır…
Umarım bu son olur diyeceğim…
Ancak, biliyoruz ki bu ne ilk, ne de son olacaktır…
Aşırı hız yapmaya, hatalı sollama yapmaya devam edeceğiz…
Azraille yarışımızı sürdüreceğiz…
Ve yine canlar kaybedeceğiz…