Ve derbi haftasına girdik…
İki takım da 11’er puana sahip…
İki takım da deyim yerindeyse “Ağır yaralı…”
İki takım da kazanma adına derbi maçta bütün güçlerini ortaya koyacaktır…
Adanaspor son haftalarda iyi bir çıkış yakaladı, ancak pazar günü de ağır bir yenilgi aldı…
Adana Demirspor 4 haftadır galibiyete hasret…
Derbi maçın sonucu ne olur diye sorsanız hiç kimse bilemez…
Böylesine moral bozukluğu içerisinde olan iki takımın mücadelesinde nasıl bir sonuç çıkar bilmek gerçekten zordur…
Hem Adanaspor, Hem de Adana Demirspor gelecek haftalar adına galibiyetin yanı sıra moral de kazanmak istiyor…
Karşılaşmada ev sahibi takım konumundaki ekip Adana Demirspor. Ancak, Adana Demirspor, Şimşekler Grubu taraftarından yoksun olarak sahaya çıkacak. Dolayısıyla statta şov izleyemeyeceğiz.
Düşünebiliyor musunuz?..
Bir derbi maç oynanacak ve ev sahibi ekibin bir grup taraftarı cezalı durumda…
Ne kadar kolay değil mi?..
Suç işledi kes cezayı…
Hiç araştırma yok…
Hepsi mi küfür etti, 20 kişi mi küfür etti belli değil…
En kolay yol hepsine kes cezayı gitsin…
Aynı durum Adanaspor’un da başına gelse aynı düşünceler içerisinde oluruz.
Bence futbolu yönetenler kolaycılığa kaçmayıp, araştırmacı olup yeni yöntemler bulsa daha faydalı olur diye düşünüyorum…
Kolaycılık demişken yaşadığım bir olayı aktarmak istiyorum…
Yıl 2006…
Adanaspor yenide futbol hayatına açılmış ve 3. Lig’de ilk maçını Konya Ereğlispor ile deplasmanda oynayacak… Maç oynanıyor, teknik direktör stadın tamamlanamaması nedeniyle soyunma odasının önünde basın toplantısı düzenliyor…
Basın toplantısını takip ediyoruz. Bu arada teknik direktör soyunma odasının önünde basın toplantısı yapıldı diye rapor tutuyor. Tabi gazetecilerden kimler var bilmiyor…
Bakıyor akredite olan isimlere, hepsinin adını raporda yazıyor…
Ancak, gözlemcinin unuttuğu bir şey vardı…
Akredite olan bazı gazeteciler Konya Ereğli’ye gitmemişti. Dolayısıyla, maça gitmeyen gazeteciye uyarı yazısı geldi…
Ne kadar kolaycılığa kaçtıkları burada net bir şekilde görünmüyor mu?..
Sonuç olarak cezalar artık daha adil olmalı, futbolu yönetenler koltukta oturma yerine çalışmalı, yeni yöntemler bulmalı…