Timuçin Beyazıt, İbrahim Uzunca, Ender Traş, Savaş Bahadır, Ergün Aytekin, Nasuh Aköz, Tekin İncebaldır, Ali Asım Balkaya, Çukurova Demirspor’da hem futbolcu, hem antrenör Kamil Aslan ve daha bir çok isim…
Hepsi de Adana’da futbol oynamış, ter akıtmış sporculardı…
Kimisi Adana Demirspor’da, kimisi Adanaspor’da top koşturmuş…
Ancak, bir çoğunun akibeti aynı olmuştur…
Bir çoğuna “Vefasızlık” yapılmıştır…
“Vefasızlığa” uğrayan bir çok sporcu, şimdi değişik takımlarda teknik direktör ve yardımcı antrenör olarak görev yapıyorlar…
“Vefasızlığa” uğramalarına rağmen formasını giydiği takımlarına küsmemişler, sadece o dönemlerin yöneticilerine kırılmışlardır…
Bazı isimler biliyorum ki, kulüpte yemek çıkması için kendi kredi kartı ile harcama yapmıştır…
Bazı futbolcular biliyorum ki, takımından ayrılırken alacağına çizik çekmiştir…
Peki şimdi ne yapıyorlar?..
Bir çoğu başka kentlerin futbol takımlarında teknik direktörlük ve yardımcı antrenörlük yapıyorlar…
Adana, kendi evlatlarına sahip çıkmayınca, onlar da başka kentlerde antrenörlük yaparak ekmeklerini kazanıyorlar…
Zaman zaman düşünürüm…
Adana niye “Vefasızlık”la anılır diye…
Ne yazık ki, cevabını bulamıyorum…
Demek ki, Adana’da paylaşılamayan bir şey var…
Bazıları Adana takımlarında teknik direktörlük ve yardımcı antrenörlük yaptı…
Peki “Vefasızlığa” uğrayan o isimler Adana’dan gittikten sonra Adana takımları başarılı oldu mu?..
Birisi 21 yıldır, diğeri de 10 yılın üzerinde Süper Lig’e hasret durumda…
Demek ki, Adana takımlarında değişen bir şey olmamış…
Hep yerlerinde saymışlar…
Giden gittiğiyle, takımlar yerinde saydığıyla kalmış…
Sadece takımların bazı yöneticileri “Vefasızlık”la anılır olmuş…
Peki bundan sonra ne olur?..
Tahminim odur ki, değişen bir şey olmaz…
Zihniyetler değişmediği sürece “Vefasızlık” devam eder…
Tıpkı Mehter takımının “İki ileri, bir geri” yürüdüğü gibi, Adana da bazı konularla “İki ileri, bir geri” adım atar…
Olsun ona da razıyız…
Hiç olmazsa “iki ileri” adım atınca “bir geri” adım atılıyor ve bir adım ilerde kazancın oluyor…
Adana hep “Geri” adım atıyor…
Bundan sonra nasıl bir adım atılır, “Vefa” İstanbul’da bir semt adı olarak mı anılır yaşayıp göreceğiz…