Bu köşede toplu taşıma araçlarının sorumsuz davranışlarını kaç kez yazdığımı hatırlayamıyorum…
Sayısını unuttum…
Dün yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum…
Hatta Adana’da yaşayan herkes bu tür olaylarla karşılaşmıştır…
Kiremithane dolmuşu…
Yeni Yerleşim Sofulu’dan şehir merkezine seyir halinde…
Aracın içerisinde 8-10 yolcu var…
Araç şoförüne göre dolmuşta daha 15 kişilik yer var…
Dakikası da kalmamış…
Basıyor gaza…
Önce “Can” diye tabir edilen mini otobüsü solluyor…
Tabi aracın içerisinde iki de küçük çocuk var…
Ani bir frende çocuklar nasıl önlem alır, annesi hangi çocuğunu tutar orası da bir soru işareti…
Biz devam edelim…
“Can”ı sollayan araç şoförü, ardından Kiremithane dolmuşunu geçiyor…
Solladığı Kiremithane dolmuş şoförü ile kırmızı ışıkta karşılaşıyor ve başlıyorlar konuşmaya…
-Sen 1 dakika arkamdasın, onun için Can’ı solladım…
Diğer şoför kem küm ediyor…
Ardından şoför telefonla görüşüyor.. Tabi hız yapmaya da devam ediyor…
Şoförün konuşmasını aynen aktarıyorum…
-Beni sen mi söyledin, plakamı verdin… Amacın 10 lira almaksa ben sana 20 TL veririm… Ç…lara 10 TL vereceğime sana 20 Tl veririm onlara para yedirmem…
Sanki rüşvet teklif ediyor dersiniz…
Özrü kabahatinden de büyük diye buna denir…
Araç şoförü telefonla konuşmasını yaparken bir bakmışız adliye binasının önündeyiz ve araçları sollayan dolmuş şoförünün solunda bir motorlu trafik polisi bitiverdi…
Aracı sağa çektirdi, evrakları aldı…
Cep telefonu ile konuşurken trafik polisine yakalanmıştı…
Cezası ne kadar olur bilemem…
Ancak, bildiğim bir şey var ki, özellikle toplu taşıma araçları insanların canını hiçe sayıyor…
Hatta yok sayıyor…
Öncelikle araç şoförünü suçüstü yakalayan trafik polisini kutluyorum…
Aynı zamanda trafik polisinin başarılarının devamını diliyorum…
Hatta trafik polisleri sadece şehir merkezlerinde değil, kenar semtlerde de hatalı araç süren, cep telefonu ile konuşan, hız yapan toplu taşıma araçlarının şoförlerine göz açtırmamalı…
Adana Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek ve Trafik Şube Müdürümüzün bu konuda hassas davrandıklarını tahmin edebiliyorum…
Ancak, müdürlerimden istirham ediyorum…
Adana cadde ve yollarında sorumsuzca toplu taşıma aracı kullanan şoförlere göz açtırmasınlar…
Sonuçta araçların içerisinde yaşlısı var…
Çocuklar var…
Hamile bayanlar var…
Engelli vatandaşlarımız var…
Kalp hastası vardır…
Var da var…
İnsanlarımızın canı yanmadan bu işe çözüm bulunmalı…
Şimdi sormak isterim?..
Toplu taşıma araçlarını sadece trafik polisleri mi denetlemekle yükümlüdür?..
Bu toplu taşıma araçlarının bağlı oldukları kooperatiflerin başkan ve yöneticileri ne iş yaparlar?..
Bu kooperatif başkanlarının bağlı olduğu başkan ve yönetim kurulu üyeleri ne iş yapar?..
Aslında tek sorun toplu taşıma araçlarının “Dakika” ile mücadele etmeleridir…
Bu “Dakika” sorununu bir an once çözmeliler…
“Dakika” sorunu çözülmediği sürece, araçlar daha çok hız yapar, daha çok telefonla konuşur, biz de bir çok kez şahit oluruz…
Umarım bu hatalar kazalarla sonuçlanmaz…