Yöneticilik yapmak, hele hele insanlarla uğraşmak zordur...
Bu spor kulüplerinde, siyasi partilerde, derneklerde, sivil toplum kuruluşlarında, sitelerde, apartmanlarda aynıdır...
Kimileri, hizmette bulunmak için görevi talip olur...
Kimileri reklam peşinde koşar...
Bir fotoğraf çektirir, küçücük haberlerle gazetelerde çıkarlar ve sonrasında çok mutlu olurlar...
Kimileri icraat yaparlar...
Kimileri hiç icraat yapmaz, koltuğa yapışır bırakmayı bilmez...
Kimileri hiç icraat yapmadığı halde, yeni kişilerin göreve gelmesi, işlerin yürümesi adına genel kurul imzası toplamasını kendine yediremez. Bu tür kişiler imza toplanmasına karşı gelirler, “acizliğini”, “cahilliğini” ortaya koyar...
Eğer icraat yapamıyorsan, tıkanmışsan, demokrasilerin olmazsa olmazı “Seçim”e gitmektir...
Seçime gitmek bir demokrasi unsurudur.
Devlette devamlılık esastır diye bir söz vardır...
Aslında devamlılık sadece devlette değil, heryerde vardır...
Bir göreve talip olmuşsanız, o görevi layıkıyla yapmalısınız. Yapamıyorsanız, bu işi bırakmalı, yapacak kişiler göreve gelmelidir...
Görev adamları, işbaşında olmalı ki, o iş aksamasın herşey yolunda gitsin...
Hiçbir koltuk, hiçkimseye baki değildir...
Her koltuk bir gün sahip değiştirir...
Kimileri o koltuktan “Kral” gibi alkışlanarak gider...
Kimileri koltuklardan “Yuhlanarak” uğurlanır...
Kimileri yaptığı icraatlarla gönüllerde taht kurmuştur...
Kimileri icraatsızlıktan insanların kendisinden nefret etmesini sağlamıştır...
Sonuç olarak yöneticilik zordur...
Sonuç olarak başkanların ve yöneticilerin olduğu yerlerde işler rayında gitmemişse, bu geçmişten günümüze bazı başkan ve yöneticilerin oturdukları koltuğun hakkını verememesindendir...
O nedenle, herkes bildiği işi yapmalı, anlamadığı işlere girişmemelidir...