Adana ilginç bir kent.
70’li yılların zengin Adana’sından bugün ne yazık ki eser yok.
Adana, son yıllarda işsizlikte şampiyonluk için Şırnak’la yarışan bir kent.
Adana bu yoksulluğuna, yokluğuna, talihsizliğine rağmen namuslu, dürüst, yiğit insanların yaşadığı bir kent.
Ekmek bilindiği gibi Müslümanlar için kutsal bir yiyecektir.
O yüzdendir ki, yola atılmış bir ekmek parçası görsek, alır öper alnımıza götürür sonra kimsenin üzerine basamayacağı bir yere koyarız.
Ekmek bu kadar önemli ve değerlidir toplumumuz için.
Evine ekmek götürmek için çabalayan yoksul insanların yaşadığı bu kentte ne yazık ki bazı yöneticiler ise ekmeğe bu saygıyı göstermiyor.
Elbette ki başkan Hüseyin Sözlü, bu eziyete son verecektir ancak halkın sorunlarını da dile getirmek gerek.
Yerel seçimler öncesi Adana caddelerinde adeta terör estiren Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Mustafa Akyıl, uygulamalarıyla halkı adeta
canından bezdirmişti.
Akyıl’ın idaresindeki zabıta ekipleri, yoksulluğun, işsizliğin başkenti olan Adana’da onlarca kişiye istihdam sağlayan vergisini ödeyen kebapçılara
adeta kan kusturdu.
Zabıta ekipleri esnafın korkulu rüyası oldu.
Ancak, başta İnönü Caddesi olmak üzere kent merkezindeki ana cadde ve bulvarlardaki seyyar şırdancılara, kokoreççilere göz yumdu.
Elbette ki bu seyyar satıcılar da evlerine ekmek götürmenin derdinde ve onlara da sahip çıkılması gerekiyor. Onların kaldırılmasından yana da değiliz
ancak bunlara göz yumup vergisini ödeyen işletmelere yönelik olarak sanki yıldırılmak isteniyormuş gibi davranılması Akyıl’ın bu işletmelere karşı
kişisel bir husumeti olup olmadığı sorusunu da ortaya çıkarıyor.
Zabıta Daire Başkanı’nın vergisini ödeyen, istihdam sağlayan Cemal Gürsel Caddesi’ndeki bir kebapçıyla nasıl bir husumeti olabilir anlamak zor !
Bu durumdan zabıtada çalışan memurların bile rahatsız olduğunu biliyoruz. Her ne kadar amirlerine bu rahatsızlıklarını yansıtmasalar da dışarıda bu
rahatsızlıklarını bilmeyen yok.
Yerel yönetimler bugün istihdamı artırmak için büyük çaba gösterirken Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Akyıl, bilerek ya da bilmeyerek
hem Adana’nın önemli bir kültürüne darbe vurdu hem de evine ekmek götürmek isteyen esnafın ve vatandaşın önüne adeta set çekerek
ekmekleriyle oynadı.
Bu uygulamalarıyla Büyükşehir Belediyesi’nin bir kamburu haline gelen Mustafa Akyıl, kendisine yönelen tepkileri de Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’a
mal ederek işin içinden sıyrılmaya çalıştı.
Halkın hassasiyetlerini görmezden gelen Akyıl, bu tavrıyla insanları Vali Coş’a karşı kışkırtmaktan başka bir şey yapmadı.
Akyıl, gerçekten de Büyükşehir Belediyesi’nin bir kamburudur.
Akyıl’dan önce Zabıta Daire Başkanı olan Tarık Öncel ise Adanalıların takdirini toplayan, vatandaşların hassasiyetlere önem veren, insancıl, adaletli
ve dik duran bir bürokrat profili çizmişti.
Büyükşehir Belediyesi’nin yeni başkanı Hüseyin Sözlü, her fırsatta belediyenin Adanalıların evi olduğuna vurgu yaparak her kesimi kucaklayan bir
yönetim anlayışı sergileyeceğini belirtiyor.
Ancak, seçim süreci nedeniyle kent caddelerinde adeta terör estiren uygulamalarına ara veren Akyıl yönetimindeki zabıta ekipleri, seçim öncesindeki
tavrını sürdürürse bu, halkın büyük bir teveccüh gösterdiği Başkan Sözlü’nün yönetim anlayışına da büyük bir darbe vuracaktır.
Yerel yönetimlerin bünyesinde görev yapan yöneticilerin görevi halka hizmettir.
Halkın yaşam standartlarının yükseltilmesi, mutlu insanların yaşadığı, barış ortamının tesis edildiği bir kenti oluşturmak her yöneticinin
sorumluluğudur.
Yukarıda sözünü ettiğimiz uygulamalar ise halkın yerel yönetimlere karşı bakış açısını olumsuz etkileyen, yerel yönetimleri halktan uzaklaştıran yanlış
uygulamalardır.
İnanıyorum ki halkın başkanı Hüseyin Sözlü, yapılan bu hatalara “dur” diyecek ve bu tür yanlış uygulamaları sonlandırıp, Adana’da yaşayan her
vatandaşın Büyükşehir Belediyesini kendi eviymiş gibi görmesini sağlayacaktır.