'Özgür bir yaşam büyük ruhlar için olasıdır '' der Nietzsche. .
Özgür eylem için, özgür düşünce gerekir. İnsanlar, genelde alışılmışı seçmeyi tercih ederler. Çünkü, alışılmış hep daha kolay gelmiştir. Ayak izlerini takip etmek daha kolay olmuş, yeni izler bırakmak hep cesaret gerektirmiştir.
Basılmamış yerlere basmak...
Dünya da bu böyledir. Alışılmışın ötesine iyi bakmazlar.
Çünkü, alışılmışın dışı yasa dışıdır.
Çünkü, insanlara göre, en değerli, en sağlam, en güvenilir insan, ortak kurallara göre davranan insandır. Ortak kurallarda, toplu yaşam alanlarının olduğu yerlerde anlam kazanır ve bu kuralları denetleyen bir birim ve o birimin amiri yöneticisi olmak zorundadır.
Yani, Adana' da Cengiz Zeybek...
Adanalı Cengiz Zeybek... O özlediğiniz, o doğduğunuz Adana' yı bulabildiniz mi döndüğünüz de? Kozmopolit bir Adana karşınızda. Ben, hep işiniz zor diyorum ya, gerçekten işiniz zor.
O, bıraktığınız saf kültür, saf Adana, saf insanlar, temiz geçim kaynaklarının yerini neler almış neler. Uyuşturucu da, işsizlikte, eğitimsizlikte, neredeyse başı çekeceğiz. Peki ya, emniyet açısından kişilerin korkusuzca yaşayabileceği bir şehir miyiz?.
Emniyet ; yani korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu itimat... Kendi vatandaşlarınızın ırz, mal, can güvenliğini sağlayabilmek. Evlerimize korkusuzca gitmek. Lütfen, kırsal kesimlere eğilin. Uyuşturucunun, kapı pencere önlerinde, çocukların oyun oynadıkları alanlarda, okul önlerinde destursuzca satılması , evlerin önlerinde yetiştiriliyor olması..
Lütfen, sönecek olan hayatlara engel olun. O güzel beyinlerin, bedenlerin kirlenmesine izin vermeyin. Bunu yaparken de, lütfen objektif olun ve kirli eller, kime ait ise cezalarını verin. Yani, yüreğinizle yapın... Sizin de çocuklarınız olduğunu unutmayın.
Uyuşturucu kullanımınım belli bir grama kadar serbest olduğu bir ülke olan Hollanda'da doğmuş ve yaşamış olmama rağmen, uyuşturucunun bu kadar rahat satılıp kullanıldığını burada gördüm. Ve ben burada gördüm, insanlara güvenemeden yaşamayı!.. Kapı pencereyi birçok kez kontrol ederek, huzursuzca uyumayı...
Kendi insanımdan korkmayı burada öğrendim. Ben, şu an ki Adana 'nın Adanalısı değilim.
Çocukluğumun geçtiği Adana 'nın Adanalısıyım. Sayın Zeybek, o doğduğunuz Adana' yı bize geri kazandırabilecek misiniz? Adanalıyım derken, utanarak söylemediğimiz Adana' yı... Gurur duyduğumuz, delikanlıların yaşadığı Adana'yı...
Trafik ışıklarında durmadan geçen siyasi ve bürokratların olduğu ülkede, bizlerin evlerimize güvenle gitme özgürlüğümüz bile yok.
Pencere açsanız, birden yanınızda ya uyuşturucu kullanan yada duygusuz, ruhsuz insanların ticari amaç için kullandıkları küçük çocuklar birden yanınızda beliriveriyor. Uyuşturucu, ekmek kadar kolay satılan bir madde haline gelmiş. Bunun için insanlar çok rahat öldürülüp, çok rahat taciz edilip, çok rahat gasp ediliyor. Bunların bizlere zarar vermeme garantisini kim verecek? Lütfen Sayın Zeybek, bunlara bir çözüm bulun.Bizim, sizler gibi kurşun geçirmez camlarımız yok maalesef. Film çektirdiğimiz camlarımız var. Onlara da, keyfe göre ceza yazılıyor. Emniyet ve Adana söz konusu olunca, Cengiz Zeybek geliyor aklımıza. İstiyoruz ki, bir Adanalı, Adana'ya Adana olduğu için sahip çıksın.
Demem o ki, artık güzele bakmanın değil de, güzel bakmanın sevap olduğu bir şehir, ülke ve dünya istiyoruz.
Güvenli bir Adana için sahnede Zeybek görmek istiyoruz...