Yaşadığımız toplumun oluşumunda, gelişiminde o toplumdaki insanların görgü ve ahlak kurallarının önemli yeri vardır.
Sözlüklerde ‘Adab’ terbiye, ‘Muaşeret’ iyi geçinme anlamına geliyor. “Adab-ı muaşeret” ise insanların birbirleriyle geçinme şekli, nezaket ve görgü demektir.
**
Genel görgü ve ahlak kuralları yazılı olan kurallar değildir ve uyma zorunluluğu taşımazlar. Aynı zamanda toplumdan topluma, bölgeden bölgeye de farklılık gösterirler.
Ortak paydaları ise duyarlı ve nazik olmayı, iyi geçinmeyi, toplumsal huzuru amaçlamalarıdır.
**
Ne yazıkki günümüzde saygı, sevgi, nezaket, duyarlılık pek öne çıkmıyor… Çok önemli görülmüyor, önemsenmiyor…
İnsanlar ilk görgü, ahlak kurallarını ailelerinde öğrenirler… İnsanlara ahlaklı ve görgülü olmayı aileleri öğretir.
**
Ahlaklı olmak insanlara saygı göstermektir…
Ahlaklı olmak kendimiz dışında insanların duygularına önem vermektir…
Bu şekilde saygı kazanılır bu şekilde sevgi kazanılır…
**
Güç, saygı kazandırmaz yalnızca gözünüzün önünü görmenizi engeller…
Çok güçlü olduğu için kimse kimseye saygı sevgi duymaz yalnızca şartlar gereği öyle görünür…
**
Güç gelip geçicidir ve kimsede ebediyen kalmaz.
Bugün güçsüz olan biri yarın çok güçlü olabilir…
Dünya hali hiçbir şey belli olmaz. Etrafınıza saygılı sevgili hoşgörülü davranmak her zaman kazandırır. Tersi ise her zaman kaybettirir…