Çağan’ım…
Bugün bizim en mutlu günümüz, bayramımız.
Karanlık dünyamızı aydınlatan en büyük mutluluğumuz…
Güzel oğlum…
Artık önümüzde birlikte yürüyeceğimiz uzun bir yol var.
Bu yürüyüşte senden en büyük beklentimiz; hayırlı bir evlat, insanları, doğayı seven, onurlu ve gururlu bir birey, doğrunun peşinde koşup, haksızlığın karşısında duran, yurtsever, Atatürkçü bir yurttaş olmandır.
Bu yolda ömrümüz elverdiğince, gücümüz yettiğince bazen yanında bazen de arkanda yürüyeceğiz, birlikte büyüyeceğiz...
Birlikte nefes alıp vereceğimiz bu yürüyüş süresince zaman zaman ayağımız engellere takılacak ve düşeceğiz ama her seferinde ayağa kalkmanın yeni bir yolunu yine birlikte bulacağız.
Ne hissettiğini, ne düşündüğünü anlayabilmek, senin pencerenden dünyaya bakabilmek için elimizden geleni yapacağız.
Senin de empati kurmayı bilen, mütevazı, düşünceli bir insan olman için çaba göstereceğiz.
Engellerle, entrikalarla dolu bu uzun yolda tek başına kaldığında da ayakta dimdik durabilmen için sana aklını nasıl kullanman gerektiğini anlatacağız.
Ezberleyen, biat eden ya da başkalarının istediği gibi değil kendi kararlarını verip geleceğini şekillendirerek kendi hayatını yaşayan, sorgulayan bir insan olmanın önemini anlatacağız sana.
Kimseye minnet etmeden, muhtaç olmadan, onurlu, gururlu, sorumluluk sahibi bir insan olarak yaşamayı öğreneceksin.
Öğreneceğin çok şey var bu yürüyüşte.
Mesela çocukların anne-babaları için, aileleri ve bir ülkenin geleceği için ne kadar önemli, değerli olduğunu öğreneceksin.
İyi bir eğitim alman için varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız.
Bu yolda aç ve susuz kalsak bile senin aynı şeyleri yaşamaman için elimizden geleni yapacağız.
Seninle daha çok zaman geçirmek için çabalayacağız.
Hayatı paylaşacağız…
Birlikte ağlayacağız, birlikte sevineceğiz…
İlk adımını da birlikte atacağız.
Biz de seninle birlikte yeniden okula başlayacağız.
Sınavlara birlikte hazırlanacak, seninle birlikte yeniden gelecek kaygısını yaşayacağız.
Sana koşulsuz sevmeyi öğreteceğiz.
Canını acıtsa da sevmenin ne kadar güzel, insan için ne kadar gerekli ve önemli bir duygu olduğunu anlatacağız.
Saygı duymayı da öğreneceksin.
Dini, dili, ırkı, düşüncesi ne olursa olsun herkese, her koşulda saygı duymanın ne kadar önemli olduğunu görecek ve anlayacaksın.
Ötekileştirmenin kin ve nefreti körüklemekten başka bir şey olmadığını, önyargıların kalbi körelten anlamsız ve gereksiz düşünceler olduğunu, paranın mutluluk anlamına gelmediğini ve hayatta paradan daha değerli şeylerin olduğunu öğreneceksin.
Engelli olmanın acınacak bir durum olmadığını, engelin bedende değil örümcek ağıyla sarmalanmış beyinlerde olduğunu anlatacağız sana.
Namusun iki bacak arasında olmadığını, namusun ahlaklı, dürüst, sözünün eri olmak anlamına geldiğini öğreneceksin.
Kadınlar olmadan toplumun gelişemeyeceğini, kalkınamayacağını, kadınların, çocukların ve engellilerin erkekler gibi aynı haklara sahip toplumun asli unsurları olduğunu öğreneceksin.
Kibirli ya da bencil değil mütevazı, zalim değil sevecen, adil ve vicdan sahibi bir insan olman gerektiğini anlatacağız sana.
Günahın küçüğünün, büyüğünün olmadığını öğreneceksin.
Herkesi mutlu edemeyeceğini ancak insanların acılarına ortak olup, mutluluklarını paylaşabileceğini de öğreteceğiz.
Büyüdüğünü hissettiğimizde ise gözyaşlarımızı saklamak için köşe bucak kaçacak, ne kadar çabuk büyüdüğüne hayret edeceğiz.
Bir yetişkin olduğunda sana hazırladığımız sürprizlerle tanışacaksın.
Karamsarlığa düştüğünde, umutlarını yitirdiğinde doğruyu bulabilmek için içindeki sesi dinlemen gerektiğini öğreneceksin.
Özetle bu yürüyüşte erdemli bir insan olmayı öğretmeye çalışacağız sana.
Ailenin ve sevdiklerinin her koşulda yanında olacağını yaşayarak göreceksin.
Herkesin güvenebileceği bir insan olabilmenin önemini de anlatacağız sana.
Oğlum…
Çağan’ım…
Tekrar hoş geldin dünyamıza…
Bir gün zora düşersen, yolunu kaybedersen, yanında ya da arkanda bizi bulamazsan sadece kendine güven ve sonra yapman gereken neyse onu yap.
Seni her koşulda sevdiğimizi ve hep seveceğimizi unutma sakın.