Muhammed’in kardeşleri ahirzaman kardeşleri bugün burada ve size bütün gerçekleri, bütün sırları apaçık bir şekilde söylüyor ve şunu da ekliyoruz; bizi kıskanıp haset edenler, bize küfürler edenlere, bizden gözüküp de başkalarıyla iş çevirenlere, bizim düşmemizi bekleyenlere, Yusuf’un kardeşleri gibi bizi kuyu yapmaya çalışanlar Allah‘ın yücelttiğini siz düşürürmezsiniz. Onu indiremezsiniz çünkü Allah yüceltmiştir Muhammed’i ve Muhammed’in kardeşlerini..
Biz onun asaleti ile konuşuyoruz. Bizim kelamımız hakkın kelamıdır. Bizim gözlerimiz hakkın gözleri, bizim kulağımız ancak Hakk’ın kelamını işitir. Bizim dilimiz ancak Hakk’ın dilini konuşur. Biz yürüyen Kur'an olduğumuzu, yürüyen Kur'an olan Muhammed'den ve Hasan ile Hüseyin’in babası Ali’den öğrendik.
O bize öğretti insanlığı.
O bize öğretti sevgiyi.
Ama zannetmeyin ki her zaman Allah cemalden gelecek size. Allah‘ın celali de vardır. Allah‘ın celali ise insanı kamilden tecelli eder ve ''İnsan-ı kamilden'' kullarını irşad eder.
Ey makam mertebe sahipleri!
Kendini mürşit zannedenler, el öptürenler ve insanları peşinde sürükleyip, madde, makam, mertebe peşinde koşanlar, bu sözlerim sizlere ve üzerine alınan herkesedir.
Kimisi ders çıkartır, kimisi hakaret eder. Biz hepsinin farkındayız ve biz bütün hakaretleri göze alarak yazıyoruz, konuşuyoruz. İlim bir noktaydı, cahiller çoğalttı. Biz bu ilmi noktaya getirmeye çalışıyoruz.
Biz önce birbirimizi sevmeliyiz. Bırakalım artık kafirleri, Yahudileri, Hristiyanları suçlamayı. Bunlar ucuza kaçmaktır. Bunlar tembelliktir, acziyettir. Bunlar daha kendini düzeltememiş olan Müslüman toplumudur. Bunlar suçu ya şeytana atar, ya Allah’a atar, ya yahudilere atar, ya da dış güçlere atar!
Mustafa Kemal Atatürk ne demiş; ''Ey Türk gençliği, muhtaç olduğun kudret damarlarındaki kanda mevcuttur. ''
Bizde muhtaç olduğumuz kudreti damarlarımızdaki kanda bulduk ve biz Allah‘ın ''Allah size şah damarınızdan daha yakındır.'' ayetini de şiar edindik. Kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.
Neyse biz bunları söyledik. Kimine göre meczup, kimine göre veli, kimine göre deli, kimine göre Arifi billah olmuşuz. Bunların hiçbiri umrumuzda bile değil. Hem de zerre kadar.
***
''Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki Allah öyle bir kavim getirecektir ki Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler; müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı vakarlıdırlar; Allah yolunda cihad ederler ve hiç kimsenin kınamasından korkmazlar. İşte bu Allah’ın dilediğine verdiği bir lütfudur. Allah’ın lütfu geniştir; O, her şeyi bilir.'' Maide Suresi 54. Ayet
Biz bu ayet ile hareket ediyoruz. Biz Kur’an-ı Kerim’de geçen ramazan ayetinin hangi anlama geldiğini iyi bilenlerden, 11 ayın sultanının ne olduğunu bilenlerden, 12. imamın ne olduğunu ve kim olduğunu bilenlerdeniz. Bizi ancak gönülle dinleyenler, gönülle bize gelenler idrak edebilir.
Bu yazmış olduğum sözlerin içinde nice hakikat, marifet incileri vardır. Lakin akılla gelen anlayamaz, idrak edemez. Ancak gönlüyle gelenler erişebilir ve kendi yeryüzü cennetini kurabilir. Bunun dışındakiler ise laf kalabalığından bir şey başka bir şey yapmaz.
Bu sözler;şerh edilecek, tefsir edilecek ve günlerce düşünülecek sözlerdir. Tabii ki bu sözlerin kıymetini bilenlere...
Bilmeyenler içinse deli saçması sözlerdir.
Neyse şimdi biz çekilelim aradan ortaya çıkmış zaten yaradan.
Var mı ki ondan başkası bu sözleri söyleyen yazan ve de okuyan...
Yorumlar
Kalan Karakter: