Dünyanın en kötü mesleği, en kötü işi nedir diye sorsalar hiç şüphesiz “Siyaset” cevabını verirler..
Kimi insanlar siyaseti meslek olarak görmeyebilirler, ancak günümüze baktığımızda siyaseti meslek haline getirmiş bir çok insanı görebiliriz.
Siyaset öyle bir hale geldi-getirildi ki kardeşi kardeşe düşman ediyor.
***
Mesela 1980’li yıllarda her ne kadar yaşımız yetmese de büyüklerimizden duyduğumuz, dinlediğimiz kadarıyla insanlar birbirleriyle düşman gibilermiş. Hatta kardeş kardeşe düşman olmuş…
Günümüze baktığımızda sırf koltuk sahibi olmak için hatta bir partide delege olabilmek için bir sürü ayak oyunları dönebiliyor.
***
Yeri geliyor partilerin il ve ilçe başkanları bile tarafsız olması gereken yerlerde taraf olabiliyorlar.
İşte bu yüzden dünyanın en kötü mesleğidir siyaset.
İşte bu yüzden dünyanın en kütü işidir siyaset.
Mesela siyasetçiler hep şu sözlerle karşımıza çıkarlar:
“Milletimize hizmet için aday oluyorum…”
***
İyi güzel de talip olduğunuz göreve seçildiğiniz de milleti unutuyorsunuz…
Millet ne yiyor, ne içiyor, kış mevsiminde nasıl yaşam savaşı veriyor, oralı bile olmuyorsunuz ve milletim dediğiniz insanı unutuyorsunuz…
Şu yaşıma kadar gördüğüm siyaset hep “Menfaat” için yapılmıştır…
***
Hep bir “Koltuk” sahibi olabilmek için bunca düşmanlık olmuştur.
Ne gerek var bir koltuk için kardeşinle, arkadaşınla, dostunla ve komşunla kötü olmaya…
Hani Orhan Gencebey’ın bir şarkısı var ya “Batsın Bu Dünya”, kardeşim, arkadaşım, komşumla ilişkilerim kötü olacaksa batsın böyle siyaset diyorum, başka da bir şey söylemiyorum…