Bu yılın ilk günlerinde ilginç, ilginç olduğu kadar düşünülmesi gereken haberlere tanıklık ettik.
TV ekranlarında izlediğimiz ilk haberler yılbaşı gecesi asayiş ve trafik kontrolleriydi. Polis memurlarının b.ir kontrolünde bir genç dikkatimi çekti.
19 yaşında ve 1 hafta önce aday sürücü belgesini almış. O genç yılbaşı gecesi polisin uygulamasına denk geliyor. Gence alkol kontrolü yapılıyor ve alkollü çıkıyor...
Düşünebiliyor musunuz?
Aday sürücü belgesini alalı bir hafta olmuş, araç kullanmaya başlamış. Hadi aracı kullandın diyelim. Derdin, amacın neydi alkollü araç kullanıyorsun.
Peki sonra ne oldu. Polis memurları ehliyetine el koydu ve ehliyeti iptal edildi. Genç, polis memuruna soruyor “Şimdi ne olacak” polis memuru “Tekrar sürücü kursuna gidip yeni ehliyet alacaksın” yanıtını veriyor.
Şimdi şöyle bir senaryo çizecek olsak haksız mıyız?
Bu çocuk polis uygulamasına takılmamış olsaydı, alkollü şekilde bir insana aracıyla çarpsaydı ne olurdu?
Yorumu sizlere bırakıyorum...
Şimdi gelelim ikinci habere... Manisa'da daha önce iki eşini de öldüren Necati A., cezaevinden çıktıktan sonra dini nikahlı üçüncü eşini öldürmekten tutuklandı. Yaşanan vahşet sonrası Necati A.'nın sosyal medya hesabından sekreter ilanı vererek 2 yıl gibi kısa bir sürede evine 20'ye yakın kadın aldığı olaylardaki kadınlarla ilgili çarpıcı detaylar da ortaya çıktı.
Adam ilk eşini 1984 yılında bıçaklayarak öldürmüş. Cezaevinde yatmış, çıkmış ve 2003 yılında ikinci eşini ütüyle yakarak öldürmüş...
‘Canice’ işlenen bu cinayet sonrasında Covid-19 tedbirleri nedeniyle şartlı tahliye edilmiş.
Hızını alamayan seri katil bu sefer dini nikahla birlikte yaşadığı kadını öldürüyor ve yine tutuklanıyor.
Necati A.'nın ilk eşi Emine A.'yı 1983 yılında bıçaklayarak, ikinci eşi Fatma A.'yı da 2003 yılında ütüyle öldürdüğü ortaya çıktı. Necati A.'nın ayrıca sosyal medya hesabından sürekli sekreter ilanı verdiği ve 2 yıl gibi kısa bir sürede evine 20'ye yakın kadın aldığı ve hepsinin gördükleri şiddetten kaçtığı öğrenildi.
Bu adam cezaevinde yattıktan bir kaç yıl sonra tekrar gün yüzüne çıkarsa yine cinayet işlemeyeceğinin garantisi var mı?
Ne yazık ki yok?
Bu yukarıda yazdığım gördüğümüz iki haber.
Kim bilir daha kaç insanın canı yanmıştır?..