Geçtiğimiz hafta Adana’da U 16 amatör lig takımlarının kendi klasmanlarında bir derbi izledik. Yaşlarına göre maç süresi boyunca oldukça tempolu keyifli bir oyun seyrettirdiler bize. Netice golsüz berabere kalsa da oyunu seyredilebilir yapan oyuncular içinde Kanaysaspor’un 16 yaşındaki kalecisi Efe’nin rolü çok büyük.
Öyle ki; rakip seyircilerin “bunu da ye artık be!” şeklinde serzenişleri halen kulağımda. Alanında iyi bir eğitim aldığı ve kondisyonunun yaşının çok ilerisinde olduğunu söylesem abartmış olmam.
Kanaryaspor’un16 yaşına henüz yeni basmış olan panterinin bu yaşına kadar kendi oyun dünyasında disiplinli bir çizgide olduğu belli;6 yaşında Çukurova Demirspor’a kaydolan Efe 4-5 yıl sonra Kuzey Adanaspor’a geçmiş oradan da kendi klasmanlarında Adana’nın en iyi takımı ve neredeyse her yıl şampiyonluğu göğüsleyen Kanaryaspor’a transfer olmuş ve transfer olduktan hemen sonra kaleyi bir daha bırakmamış.
Geçen yıl maç içinde birebir bir çok pozisyonda Yıldırım Demirspor’a geçit vermeyen Kanaryaspor’un gelecek vaad eden kalecisi Efe penaltılara kalan o maçta bir de penaltı kurtararak takımına yarı final kapısını aralamıştı. Yine O yıl şampiyonluk maçında çok kritik 4 pozisyonda rakip takıma geçit vermeyerek takımına bu defa şampiyonluğu getirmiş ve saha içinde olağanüstü mücadele veren takım arkadaşlarının çabasını adeta ödüllendirmişti.
Bu yıl da aynı disiplin ve gün aşarı yoğun antrenmanlarla çalışmalarını sürdüren kaleci Efe futbolu, dahası Kaleciliği adeta kendiyle bütünleştirmiş görünüyor. Haftanın her günü kulüp antrenmanın yanında, bu antrenman saatleri dışında fırsat bulduğunda da kaleci antrenörleriyle çalışan Kanaryaspor’un genç file bekçisi umarım Türkiye’nin kronikleşen “futbol altyapısı sorunları”nın kurbanı olmaz ve onu değerlendirebilecek birilerinin dikkatini çeker de yoluna devam eder.
Aslında alt yapı ile iğli sorunların kurbanı olan ya da onun mağduru olan Efe gibi yüzlerce çocuğumuz var. Bunların yetenekleri; ya kulüpler arası çıkar çatışmalarının, ya kulüplerin kendi çıkarlarını korumak adına yeteneği kendilerinde değerlendirme isteklerinin ya da birilerine seslerini duyurmamanın aczine uğramış ve yok olup gitmişler.
Özellikle her futbolcu adayının ortasaha,kanat forvet ya da defans oyuncusu olma çabası içinde olduğunu düşünürsek kale mevkiinde kendini yetiştirmiş oyuncularımızın azlığını fark ederiz. O nedenle bu Efe gibi kendini bu alanda yetiştirmiş çocuklarımızın sınırlı dar bir alanda kalmasına izin vermemeliyiz. Buradan tüm futbol camiasına çağrımdır:Efe gibi niceleri vardır ve o “nicelerini bulup değerlendiriniz. Bu hem kulübünüz hem şahsınız hem de o çocuklarımız için çok kazançlı bir “alışveriş” olacaktır..