Suriye’de yaşananlar artık sadece bir iç savaşın dramatik sonuçları değil; insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek vahşetlerin tanığıyız. Süveyda ve çevresinde HTŞ ve ona bağlı unsurlar tarafından çeşitli halklara yöneltilen aşağılamalar, işkenceler, baskılar ve insanlık onurunu yerle bir eden uygulamalar, hiçbir vicdan sahibi tarafından görmezden gelinemez.
Kadın, çocuk, yaşlı, genç ayırt edilmeksizin yaşatılan acılar, sadece bedenleri değil ruhları da esir almaktadır. Görüntüler konuşmakta, biz ise susmaktayız.
Ölümden beter koşullar, insanlığa dair inançları sarsıyor. Ölen de tekbir getiriyor, öldüren de... Bu nasıl bir çelişki? Nerede kaldı hak ile batılın ayırımı?
Müslüman Coğrafyanın Kanayan Yarası
Sadece Suriye değil; Müslüman coğrafyanın pek çok yerinde acı ve gözyaşı sıradan bir gün haline geldi. Kadınların köle olarak satılması gibi çağdışı uygulamalar, 21. yüzyılda hâlâ yaşanıyorsa, bu sadece faillerin değil; seyredenlerin de sorgulanması gereken bir utançtır.
Hakikatle yüzleşmeden iyileşmek mümkün değildir. Müslüman toplumunun bu yaşananları sorgulaması, adaletin ve insanlığın yeniden tesis edilmesi için kaçınılmazdır. Aksi takdirde kopsun kıyamet yerle bir olsun Dünya
Yorumlar
Kalan Karakter: