Şu toplu taşıma araçları insanı çileden çıkartıyor...
Toplu taşıma araçlarını kimler denetliyor, bilen yok...
Araçlara binsen bir dert, binmesen ayrı bir dert...
Ancak, araçları olmayanlar, toplu taşıma araçlarına binmek zorunda...
Çünkü başka alternatifi yok...
Kimisi hızlı kullanıyor...
Kimisi “Kağnı Arabası” gibi sürüyor...
Kimisi, araçlarını kullanırken cep telefonu ile konuşuyor...
Sabah ve akşamları toplu taşıma araçlarına binenler çile çekiyor, bilen yok...
Sabah bindiğinizde aracın içi boşsa yavaş yavaş, aheste aheste yol alıyor toplu taşıma aracı...
Toplu taşıma aracının içi doluysa, şoför basıyor gaza “Allah ne verdiyse” der gibi...
Hiç düşünmezler mi “Bizler can taşıyoruz, sorumlu olmalıyız” diye...
Akşamları da aynı dert...
Toplu taşıma araçlarının bir de “Zamanla “Yarışma”ları var...
Dakikası dolmadıysa, hiçbir güç o aracı hareket ettiremez...
İsterse aracın içi dolu olsun...
İlla ki dakikası dolacak, ondan sonra araç hareket edecek...
Bir de klaksonla “Yolcu çağırma” var...
Dururlar, klaksona basıp yolcuyu çağırırlar...
Kardeşim, yolcu binecekse, gelir, bu kadar ısrarcı olmaya ne gerek var...
Velhasıl, toplu taşıma araçlarına biniyorsanız, herşeyi göze alacaksınız...
Yeri gelecek, şoför cep telefonu ile konuşacak...
Yeri gelecek trafik denetimi varsa, cep telefonu ile geriden gelen meslektaşlarını uyaracak...
Yeri gelecek, araçlarını hızlı kullanacak...
Yeri gelecek, “Kağnı arabası”na binmiş gibi yolculuk edeceksiniz...
Sonuç olarak evinize ya da işyerinize sağ salim geldiyseniz “Allah’a şükürler olsun” diyeceksiniz...