Hayatımızın her alanında, herkeste, her kesiminde mutlaka endişe hali vardır…
Kim “Endişe duymuyorum” diyebilir…
Mesela küçüğünden büyüğüne sıralarsak…
İlk okula giden çocuk derslerinin kötü gitmesinden endişe duyabilir…
Lisede eğitimini sürdüren genç “Üniversiteyi kazanabilecek miyim” endişesini taşır…
Üniversiteyi okuyan gencimiz diplomayı alabilme endişesini yaşarken, diğer yandan da iş bulabilecek mi diye endişeli günler geçirir…
Üniversiteyi bitirip iş sahibi olan kişi, işine devam edip edemeyeceğinin endişesine kapılır…
Sonrasında evlilik endişesi başlar…
Evlenmek isteyen insan bu sefer ekonomi açısından endişe taşır…
İnsan evlenir endişeler yine bitmez…
Ekonomik durumu iyi olmayıp geçimini zor temin ediyorsa düşünür eşini nasıl geçindireceğini, çocuğu olursa nasıl bakacağını…
İnsan tek olduğunda sadece kendisi için endişelenir, evlenip çocuğu da olduysa bu sefer endişesi 3’e katlanır…
Endişelerimiz sadece bunlarla sınırlı değildir…
Mesela yolda yürürken, her an bir araç çarpabilir endişesini taşımaktayız…
Olmadı, yine kaldırımda yürürken birisinin omuz atıp kavga edebilme endişesini düşünürüz…
Toplu taşıma araçlarında seyahat ederken, aracın şoförünün hızlı sürmesiyle kaza yapma endişesini duyarız…
Günümüzde ülkemizdeki tüm insanların ortak bir endişesi var…
Ülkemizde ard arda gerçekleştirilen terör eylemleri akabinde patlatılan bombaları düşünme endişesi var…
Ülkemiz insanı yolda yürürken, araçlarıyla seyahat ederken endişeleniyor…
sonuç olarak endişeler bitmeyecek gibi görünüyor…