Dünkü köşe yazımda Ramazan ayında yapılan yardımlara değinmiştim. Ramazan yardımlarının “reklam” haline getirilmemesi gerektiğini vurgulamıştım.
Bugün de başka bir konuya değinmek istiyorum. Bu konu da çok önemli…
“Kul Hakkı…”
Sosyal medyada paylaşılan bir ileti var. Görmüşsünüzdür…
“Asıl oruç kul hakkı yememektir ve 12 ay tutulur…”
Ramazan ayında insanlar orucunu tutar, dua eder…
Kimi insanlar yardımlarda bulunur…
Allah herkesin orucunu ve yardımlarını kabul etsin…
Ancak, burada itirazımın olduğu noktalar var…
Kimi insanlar var ki, Ramazan ayı gelene kadar her türlü iyi olmayan şeyleri yapar…
Mesela bazı insanlar vardır “Kul hakkı” yer, bir marifetmiş gibi yaptığıyla övünür…
Cenab-ı Allah “Kul hakkı ile karşıma gelmeyin” buyuruyor…
Zaten Allah korkusu olan bir kimse “Kul hakkı” yemez, yiyemez…
Siz bir yandan yanınızda çalışan personelin hakkını vermeyeceksiniz, ya da bir arkadaşınızın hakkını gaspedeceksiniz ondan sonra kalkıp oruç tutacak ve dualarda bulunacaksınız…
Bu ne demektir biliyor musunuz?..
Ramazan ayı gelince oruç tutup arınmaktır…
Ancak, o insanlar bilmeli ki sadece kendilerini kandırırlar…
Bilmeliler ki, o insanlar yedikleri “Kul hakkı”nın bedelini mislisiyle öderler…
Yeter ki, olayın bilincinde olsunlar…
Öyle insanlar biliyorum ve tanıyorum ki, utanmadan “Kul hakkı” yer, ondan sonra kendisini “tertemiz” birisi gibi gösterir…
Kendilerini akıllı zannederler…
Yetmez, kendilerini “kurnaz”, karşısındakini “Aptal” yerine koyarlar…
Halbu ki, o insanlar bilmeliler ki, karşısındaki “Aptal” değil, “Kurnaz” olarak göründüğünü sanan kişiyi Allah’a havale ederler..
Allah o insanların orucunu ve dualarını kabul eder mi bilemeyiz…
O kişilere sadece şunu söyleyebiliriz…
Kendinizi kandırmayın…
allah buyuktur kimsenin haki kimsede kalmaz cikarir