Adana’da özel halk otobüslerinde şoförlük yapan bazı insanların densizliğini, hadsizliğini bu sütunlardan defalarca yazdık…
Bir tane hadsiz çıktı otobüslere ücretsiz biniyor diye şehit annesine olmayacak sözler söyledi…
Biri ve bir kaçı çıktı yaşlılara laf soktu…
Bazıları durakta yaşlı insanları görünce otobüse almamak için durmadı…
Yazdık da yazdık…
Ancak görünen odur ki bu densizlik, hadsizlik bitmiyor, bitmek bilmiyor…
Şimdi burada yaşanmış bir hadsizliği yazacağım.
Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ve Adana Halk Otobüsçüleri Esnaf Odası Başkanı Niyazi Göger, bu yazımı okur ve gereğini yapar…
Bir kardeşimiz Şehit Erkut Akbay güzergahında Kuruköprü’deki Boğalar’ın civarındaki Migros durağında halk otobüsüne binmek istiyor, hadsiz şoför aracına almıyor…
Üstelik bu olay iki kez yaşanıyor…
Sebebi de bu kardeşimize Çukurova Gazeteciler Cemiyeti onaylı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından ücretsiz biniş kartının verilmiş olmasıdır…
Sanki, insanların kartını sorgulamak bu hadsiz şoföre kalmış…
Bununla da kalınmıyor, bir başka şoför de ücretsiz biniş kartı olan gazetecilerin belediyeden torpilli olduğunu söylüyor…
Arkadaşımızı otobüse almayan bu şoförün sorunlu olduğu da söyleniyor…
Artık psikolojik sorunu mu var, başka sorunu mu var bilemeyiz…
Ancak, bildiğimiz şudur ki bu tür sorunlu kişilerin şoförlük yapıp can taşımasının sıkıntılı olduğudur…
Gördüğümüz kadarıyla bu hadsizliğin hesabı sorulmuyor. Yapan yaptığıyla kalıyor.
Ne Adana Büyükşehir belediyesi, ne de bağlı oldukları durağın yöneticileri bunları denetlemiyor.
Hal böyle olunca da bazı hadsiz şoförler meydanı boş bulunca insanları rencide edecek sözler sarfedip hareketlerde bulunuyorlar…
Bir gerçek daha var ki, toplu taşıma araçlarının şoförlerinin eğitimden geçirilmediğidir. Eğer toplu taşıma araçlarının sahipleri ve şoförlerine eğitim verilmiş olsaydı hadsiz şoför arkadaşımızı aracına almamazlık eder miydi?
Eğer şoförler eğitimle bilinçlendirilseydi durakta bekleyen yaşlı insanlarımızı almamak için durakta durmamazlık eder miydi?
Eğer şoförler insanlara nasıl davranması konusunda eğitilseydi şehit annesine densizlik eder miydi?
Eğer şoförler işlerini düzgün yapsa, araçlarını düzgün kullansa, yolculara kibar davransa bizler bunları yazmak zorunda kalmazdık…
Eğer bu işi yapmak istiyorlarsa kuralına göre yapacaklar..
Hazır özel halk otobüslerine ücretsiz binişlerden söz etmişken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın özel halk otobüslerine ücretsiz binişle ilgili yaptığı açıklamanın özetini girip yorumumuz yazmak istiyorum…
Şöyle anlatalım o zaman…
Önceki gün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan mail adresime bir bülten geldi. Bakan Derya Yanık imzalı açıklamada özetle şunlar belirtiliyor:
“Engelli, yaşlı, şehit yakını ve gazilerin yararlandığı ücretsiz seyahat hakkı kapsamında toplu taşıma hizmeti veren araçlara verilen gelir desteği ödemelerinde artış yapıldı. Artış yapılmasına ilişkin yönetmelik değişikliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu kapsamda Ankara ve İstanbul'da şehir içi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracına ödenen aylık 1.330 TL desteği 1.995 TL’ye, büyükşehir belediyesi olan diğer illerde ise 1000 TL’den 1.500 TL’ye çıkardık.
Büyükşehir belediyesi olan diğer illerde ise şehir içi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracına ödenen aylık 1000 TL destek 1.500 TL’ye, büyükşehir belediyesi olmayan illerde şehir içi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracına ödenen aylık 800 TL’lik desteği ise 1.200 TL’ye yükselttik.”
Evet sayın bakanın açıklaması böyle…
Engelli, yaşlı, şehit yakını ve gaziler özel halk otobüsleri ve Büyükşehir Belediye Otobüslerine ücretsiz binmiyormuş!..
Şehit yakınlarının ücretlerini sorgulamak bile en büyük hadsizliktir…
Gaziler deseniz borçlarını ya da otobüse biniş ücretlerini kanlarıyla ödemiş durumdalar.
Yeri geldiğinde otobüse ücretsiz binen yaşlılara “Evinizde oturun” gibisinden hadsizce konuşarak akıl vermeye kalkıyorlar…
Geçtiğimiz yıllarda bir şoförün, şehit annesine yaptığı terbiyesizliği tüm Türkiye görmüştü… Sonra o şoför şehit annesinden özür dileyip elini öptü…
Bazı otobüs şoförleri duraklarda yaşlı insanları gördüğünde basıyor gaza durmuyor…
Eğer bakanlığın ödediği ücret yeterli gelmiyorsa bunun sebebi şehit yakını, gazi, engelli ve yaşlı insanlar ile gazeteciler değildir.
Haksızlığa uğradığına kanaat getiren herkes yasal yollardan hakkını arıyor. Eğer toplu taşıma araçlarının sahipleri ya da şoförleri haksızlığa uğradıklarına inanıyorlarsa gazetecileri araçlarına almayarak, yaşlılara laf sokarak, şehit annesini rencide ederek hakkını arayamaz…
Hak aramak, densizlik yapmak, ya da hadsizlik etmek değildir…
Evet sayın Niyazi Göger, hadsizlik yapan şoförü nasıl bir yaptırım yapacaksınız merakla bekliyoruz.