Geçtiğimiz yıl bugünlerde Türkiye Özgecan cinayetiyle yasa boğulmuş durumdaydı.
Özgecan Aslan'ın vahşice katledilişi üzerinden bir yıl geçti.
Bu bir yıl içerisinde farklı yerlerde farklı zamanlarda Özgecan hatırlatıldı onu hiç tanımayan kadınlar, kadınlarımız tarafından.
Ne değişti dersiniz bu bir yıl içerisinde?
Ben size söyleyeyim...
Hiçbir şey.
Özgecan sonrasında 412 kadınımızı daha kurban verdik.
Erkek, baba, eş, töre cinayetine...
412 kadını daha koruyup kollayamadık, ölümlerini engelleyemedik!
****
Ölüm sayısına takılıp kalmayın.
Bu 412 kadınımız toprağa verdiklerimiz...
Peki ya vermediklerimiz?
****
Yaşarken fiziksel şiddet görmese de psikolojik şiddet altında kalan kadınlarımız...
Aile baskısıyla zorla evlendirilen genç kızlarımız...
13 yaşında olup kendi çocukken çocuk doğuran çocuk gelinlerimiz...
İstihdam edilemeyen kadınlarımız...
Cinsel istismara uğrayan kız çocuklarımız...
Tecavüz edilip korkudan konuşamayan kadınlarımız...
Yaşayıp da toprak altına atılmış gibi karanlıklar içerisinde kalan kadınlarımız...
****
Koca şiddetinin olduğu evlerde yetişen erkek çocukları...
Onları da düşündünüz mü?
Babasının annesine şiddet uyguladığını gören erkek çocuğu yarın babasından gördüğünü uygulamaya kalkarsa?
****
Dedim ya genç kız, ülkemizin ne ilk kadın cinayeti kurbanıydı ne de son...
Biz hala haykıralım kadın cinayetlerine son verin diye.
Biz hala lüks otel kahvaltılarında kadın sorununu konuşalım.
Biz 'yalnızca konuşma'ya devam ettiğimiz müddetçe ebedi suskunluğa eren kadınlarımız çoğalacak...