Adana’daki tarihi Ulu Camii’yi 1541 yılında yaptıran Ramazanoğlu Halil Bey'in oğlu Piri Paşa'nın bedduası var
Diyor ki, “Her kim, vakfı veya bir şeyini ibtale çalışırsa Allah onun yüzünü karartsın ve onlar için gidilecek yerlerin en fenası olan cehennemi hazırlasın. Cenab-ı Hakk’ın ve lanet edenlerin ve meleklerin ve bütün insanların laneti ânın üzerine olsun. Cenab-Hak, ânın ne farzını ne nafilesini ne de kavlen ve fiilen olan tezkiyesini kabul buyursun. Bu vakfa taarruz eden kimse ölüm ve hücumları ve ruhun çıkması ve düşüncesi ve kabri ve andaki vahşeti ve suali ve kekemeliği, kıyameti ve korkuyu ve yeniden dirilmeyi ve şiddeti ve mizanı ve hiffeti, sıratı ve inceliği, hesap ve münakaşayı ve cebbar sıfatı ile muttasıf olan Cenab-ı Hakk’ın ceberrutini düşünsün”
***
Önce bu bedduayı bir okuyun
Gözlerinizi kapatıp ağırlığını bir düşünün!
***
Yani camilerden musluk çalmakla bitmiyor her şey
Onu götürüp 5-10 liraya satmakla bitmiyor
Bunun çok ağır vebali var
Çünkü caminin sahibi belli
Yaptıran kim olursa olsun onu bir koruyan var
Oradan halı çalmanın, musluk çalmanın gönül divanında da bedeli ağır
Bilerek hırsızlık yapan da, çalınan eşyaları bilerek alan da önce kendine zulüm eder
Bu böyle biline!
***
Adana'da bir cami imamı, şadırvandaki muslukların sürekli çalınması üzerine çareyi çeşmelere demir ‘pranga’ sistemi yaptırmakta bulmuş..
11 yıllık imam, "Polis yakalıyor ama hırsızlar tükenmiyor. Allah onları ıslah etsin" demiş
İstediğiniz kadar pranga takın
İsterseniz başına bir de bekçi bırakın
Bu kadar vaazlara rağmen gelip bir iki musluktan medet umuyorsa bir insan
Çaldığı musluğun parasını boğazından geçirebiliyorsa
Durup düşünmek lazım
Toplum olarak yozlaşmanın başladığı noktayı görmek lazım
Her insanın dönüp kendine bir bakması lazım
***
Cemaatin cuma günleri cebindeki bozuk paraları sadaka vererek yaptırdığı hizmetler, sıradan hizmetler değil
O paralarda yetimin hakkı var
O paralar emeğin ağırlığı
O paralarla alınıp camiye takılan bir musluğun bedelini kimse ödeyemez
Çünkü o musluktan akan su değil…
Alın teri!