İsrail Başbakanı Netenyahu hazretleri "Ne kelimeler, ne de yaptırımlar İran'ı durdurmaya yeter. İran'a askeri bir tehdit lazım" buyurmuş.
Belki de haklı.
İran’ı durdurmak çok zor, belki de her geçen gün daha imkansız hale geliyor.
Peki, İran neden durdurulmalı?
İran’ın nükleer bir güç olma yolunda attığı adımlardan mı, Ortadoğu’da emperyalizme boyun eğmeyen bir ülke olmasından mı yoksa rejiminden dolayı mı?
İran’da din adına yapılan insanlık dışı uygulamalar asla kabul edilemez ama İran’ın durdurulmasını isteyen emperyalist ülkelerin ana nedeni elbette ki bu uygulamalar değil.
Belki İslam’ın yükselişinden korkuyor olabilirler ama asıl mesele Ortadoğu’yu yeniden dizayn edip, zengin petrol kaynaklarını kontrol etme çabası.
İran’ın nükleer denemeler yapması dünyayı sarsıyor ama nedense ABD’nin Japonya’ya attığı atom bombaları ve sahip olduğu nükleer silahlar göz ardı ediliyor.
Bu bombaların bir kısmının İncirlik’te bulunduğu iddialarını da hatırlatmaya gerek yok.
Dünyaya silah satan ve İstanbul kadar bile nüfusu olmayan İsrail’in sahip olduğu nükleer silahları da tüm dünya biliyor.
Bu gerçekler ışığında emperyalist ülkeler neden İran’ın nükleer silah üretmesine karşı çıkıyor olabilir?
Nükleer deneme yapan ülkelere tepki gösteren, sözde demokrasi ve özgürlük aşığı ülkelerin önce kendi nükleer silahlarını imha etmesi gerekmez mi?
Demokrasi ve özgürlük diyerek parçaladıkları ülkeleri sömürge haline getiren bu ülkelere kim demokrasi ve özgürlük getirecek?
Kuzey Afrika’ya ve Ortadoğu’ya kan, zulüm, gözyaşı, getiren vicdan yoksunu emperyalizmin demokrasi ve özgürlük anlayışının ne olduğu ortada.
Birkaç gün önceki gazete haberlerini hatırlayalım.
“Batı Şeria'nın Kalkilya bölgesinden İsrail'e çalışmaya giden Filistinli işçiler, İsrailli yerleşimcilerin bindikleri otobüsleri kullanamayacak” diyordu haberde.
Irak’a demokrasi ve özgürlük getiren güçler İsrail’e de demokrasi ve özgürlük getirmeli…
İsrail’in Filistinlilere yaptıklarını hatırlatmaya gerek bile yok.
Bu dünyada demokrasi ve özgürlüğe en ihtiyacı olan ülkeler her fırsatta ülkelerin demokratikleşip özgürleşmesini isteyen ülkelerdir.
Suriye’deki kardeş kavgasının fitilini ateşleyen, kardeşkanı döktüren, buna destek olan tüm dünya ülkeleri İsrail’e de demokrasi ve özgürlük getirsin de görelim.
Uluslar arası politikalar ne yazık ki yalan ve çıkarlar üzerine kuruludur.
Bilinçaltımıza gerçekmiş gibi işlenen, gözleri kör, kulakları sağır eden, bilinçleri bulandıran yalanlar…
İnsanlığın bitmeye başladığı bir dönemdeyiz.
Hitler dönemini aratmayacak günler yaşıyoruz da farkına varamıyoruz.
İçinizdeki insan sevgisinin dirilmesi dileğiyle…