ÇANAKKALE ZAFERİMİZİN 105.YILDÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE ANLAMLI KUTLAMA MESAJLARI
Malumlar olduğu üzere dün tarihler 18 Martı gösteriyordu. Dolayısıyla bu anlamlı tarih Türk Milleti olarak bizim ulusça kahramanlık destanı yazdığımız, Türk Milletinin ayrımsız bir birleriyle nasıl kenetlenip bir bütün olarak vatan-bayrak-bağımsızlık için canla başla mücadelesinin tüm dünyaya haykırdığı zaferinin galibiyetinin dirliğinin günüydü 18 Mart. Velhasılım, Çanakkale Zaferimizin 105.Yıldönümü nedeniyle, toplumumuzun önemli ayrıcalıklı misyonunu üstlenen veya geçmişte önemle iz bırakmış değerlerinin bu kahramanlık günümüze dönük yaptıkları önemli açıklamalarından; Milli Savunma Bakanımız Hulusi AKAR, İktidar Partimiz AK Partinin Bakan payeli Genel başkan Yardımcısı Adana Milletvekilimiz Jülide SARIEROĞLU ve Rahleyi Tedrisatından geçtiğimiz saygıdeğer büyüklerimiz arasında önemli yeri bulunan Emekli Mülk-i Amirlerimizden aynı zamanda bir Hukuk insanı olan Ünal ERDOĞAN gibi üç önemli kıymetin, tabi ki Eşim Canyoldaşım tanınmış Analiz Uzmanı Psikolog Dr. Polyanna Succi KARA’nın güne has fotoğrafıyla toplumla bütünleştirdikleri açıklamalarını YANKI müdavimlerini konuya duyarlılığımız nedeniyle aynen aktarıyoruz.
MİLLİ SAVUNMA BAKANIMIZ HULUSİ AKAR AÇIKLAMASINDA ATAMIZIN ŞU DEĞERLİ SÖZÜNÜ GÜNÜMÜZE HAS OLARAK ÖNEMLE VURGULUYOR:
“TÜRK ASKERİNİN RUH KUDRETİ”Nİ GÖSTEREN BÜYÜK BİR BAŞARI ABİDESİDİR”
Bugün, kutsal vatan topraklarının güvenliği ve bütünlüğü, asil milletimizin egemenlik ve bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ederken, aynı zamanda “Çanakkale Zaferi”nin 105’inci yıl dönümünü kutluyoruz.
Vatan savunmasının eşsiz bir örneği olan Çanakkale Muharebeleri; asil milletimizin fedakârlığını, her ne pahasına olursa olsun millî-manevi değerlerini koruma azmini ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesi ile “Türk askerinin ruh kudreti”ni gösteren büyük bir başarı abidesidir.
Sonuçları itibariyle tarihi bir dönüm noktası olan Çanakkale Zaferi; asil milletimizin makûs talihini değiştirmiş, milletimize geleceğini inşa etme iradesi ve özgüveni kazandırmıştır.
Çanakkale’de tezahür eden millî ruh ve şuur, aynı hedefte birleşmenin, bir olmanın adıdır. Bunun en açık göstergesi sadece Anadolu’dan değil aynı kültür, inanç ve gönül coğrafyamız olan topraklardan gelerek vatanın selameti uğruna canlarını feda eden kahramanlardır.
Millî Mücadele’nin kazanılmasını, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağlayan millî ruh ve şuur, dün olduğu gibi bugün de var oluş şartımızdır. Asil milletimiz için en büyük tehlike, bu ruhtan yoksun kalmaktır.
Bu nedenle Çanakkale ruhunu anlamak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin boynunun borcudur. Çünkü bir millet, tarihine ve değerlerine sahip çıktığı kadar millettir. Zira, tarihini iyi özümsemeyen milletler için gelecek belirsizdir.
Ecdadımız; Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan tarihi süreç içerisinde; kanını ve canını feda ederek bu toprakları bizlere “vatan” kılmış ve emanet etmiştir.
1071 Malazgirt zaferinden itibaren ebedî vatanımız olan bu toprakların bedeli, “Vatan sana canım feda!” düsturunu benimseyen şehit ve gazilerimizin mübarek kanlarıyla ödenmiştir.
İşte bu nedenle şanlı ordumuzun maneviyatını daima güçlü kılan ve en yüksek motivasyon kaynağı olan “şehitlik” ve “gazilik” makamları da bizi biz yapan değerlerimizin en yüceleridir.
Aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimiz de millî bilincimizi oluşturan temel değerlerimizin, vatan sevgimizin, birlik ve beraberliğimizin en önemli timsalidir.
Bugün, cennet vatanımızda milletçe başımız dik, onurlu, rahat ve huzur içinde özgürce yaşamamızı önce Allah’a sonra da aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçluyuz.
Dün Malazgirt’te, Çanakkale’de, Millî Mücadele’de, Kore’de, Kıbrıs’ta ve 15 Temmuz’da nasıl azimle ve kararlılıkla mücadele ettiysek bugün de aziz şehitlerimizden ve kahraman gazilerimizden aldığımız ilhamla terörle mücadelenin yanı sıra, Suriye’de ve Irak’ın kuzeyinde, Libya’da, Doğu Akdeniz’de ve dünyanın çeşitli coğrafyalarında mücadele etmekte; asil milletimizin hak, alaka ve menfaatlerini korumaktayız.
Bizler aynı zamanda yedi iklim üç kıtaya barışı, huzuru, adaleti ve istikrarı götüren atalarımız gibi bölge ve dünya barışına katkı sağlamaya da devam ediyoruz.
Bu kapsamda hem ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamak hem de Suriyeli kardeşlerimizin evlerine güvenli, gönüllü ve saygın bir şekilde dönebilmeleri için Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekâtlarını gerçekleştirdik.
Bu harekâtlarla terörle mücadeledeki kararlılığımızı, her ne pahasına olursa sınırlarımızda bir terör koridoruna müsaade etmeyeceğimizi ve yerli / milli savunma sanayii ürünleriyle donatılmış ordumuzun gücünü tüm dünyaya gösterdik. Harekâtlarda elde edilen başarılarda en büyük pay, aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize aittir.
Bilinmelidir ki yurt içi ve sınır ötesinde icra edilen operasyonlarda şehit düşen ve gazi olan kahraman evlatlarımızın tek damla kanını bugüne kadar yerde bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız; sevdiklerinin gözyaşlarının hesabını sorduk, sormaya devam edeceğiz.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahraman mensupları ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğine yönelecek her türlü tehdit ve tehlikeye karşı “ölürsem şehit, kalırsam gazi” anlayışı içerisinde üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmektedir, getirecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Bu anlamlı gün vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını; kutsal vatan topraklarımızın, mavi vatanımızın, semalarımızın güvenliği, asil milletimizin egemenlik ve bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi; ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyorum.
Hayatta olan kahraman gazilerimize, şehit ve gazilerimizin değerli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.Ayrıca şu anda karada, denizde ve havada, yurt içinde ve sınır ötesinde yüksek bir vazife bilinciyle görevlerini ifa eden kahraman silah arkadaşlarıma da kazasız, belasız, hayırlı, başarılı görevler diliyorum.Aziz şehitlerimizin ruhları şâd, mekânları cennet olsun.”
….
İKTİDAR PARTİMİZ AK PARTİNİNİN BAKAN PAYELİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ADANALI HEMŞERİMİZ JÜLİDE SARIEROĞLU “BAŞTA GAZİ ATATÜRK OLMAK ÜZERE TÜM ŞEHİTLERİMİZİ VE GAZİLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUZ” DEDİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakan, Adanalı hemşerimiz AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı, Adana Milletvekilimiz Jülide SARIEROĞLU ise yaptığı kısa paylaşımında;
“Tarihimizin şanlı ve unutulmaz zaferlerinden Çanakkale Zaferi’nin 105. yıl dönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere İstiklal Mücadelemizin bütün kahramanlarını, ülkemiz için canını veren Aziz şehitlerimizi rahmetle; kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.” Dedi.
…
Emekli Mülk-i Amir ve Hukukçu Ünal ERDOĞAN
“BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ ASLA BOZAMAYACAKLAR”
18 MART olarak bu gün ; bir taraftan Yüce Milletimizin kalbinde yaşayan Kahraman ŞEHİTLERİMİZİ ( Bak,4768 Syl Kn Md 1)
ANIYOR,diğer taraftan da ÇANAKKALE ZAFERİMİZİ (Bak,5.5.2012 tarihli son Anma ve Kutlama Yn Md 8) büyük bir gururla KUTLUYORUZ.
Her zaman vurguladığımız gibi,hür ve bağımsız yaşamanın faturası ağırdır.Bu ağır fatura karşımıza ŞEHİTLER olarak çıkıyor.
Yasalarımıza ve İnançlarımıza göre ŞEHİTLİK,Vatan ve Millet hizmetinde en YÜKSEK MEVKİİ olduğundan,daima vakur ve sakin olmaya çalışıyoruz.
Emperyalist ülkeler ile etnik ve dinsel terör örgütleri ve türevleri,Milletimizin huzurunu ve birliğini bozmak için,ellerinden gelen her türlü kötülüğü yapmaya çalışıyorlar.
Fakat,ne yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar,BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ asla BOZAMAYACAKLARDIR.
Çünkü Bu MİLLET,Ülkesinin ve Milletinin bütünlüğü için,CANINI seve seve vermeye ve ŞEHİT olmaya hazır bir Millettir.Bu ruh asaleti hiç bir Millette yoktur.
Yüce Milletimiz,tarih boyunca çok savaşlar yapmış ve çok Şehitler vermiştir.Tarih içinde en çetin savaşlarımızdan birisi de ÇANAKKALE'de (Deniz ve Kara Savaşları) geçmiştir.
Niçin burada geçmiştir?Malum olduğu üzere ; İtlaf Devletleri, Almanya ve Müttefiki Osmanlı'yı çökertmek için,Çanakkale ve İstanbul Boğazlarını ele geçirmek istiyorlardı.
Değerli Dostlar ; burada çok ŞEHİTLER (Öğrencilere kadar) verilmiş,ancak SAVAŞ,Yüce Milletimizin ZAFERİYLE sonuçlanmıştır.
Çanakkale'de yenilmez denilen Devletleri YENMEK,Milletimize,İslam Alemine ve diğer Mazlum Milletlere büyük MORAL olmuştur.
Çanakkale öyle bir ZAFERDİR Kİ,saniye saniye yaşanılarak yaratılan bir DESTANDIR.Bu destanın Muzaffer Komutanı,daha sonra Modern TÜRKİYE CUMHURİYETİ'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'tür.
Çanakkale Savaşlarını, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy,'ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE' adlı şiiri ile adeta ölümsüzleştirmiştir.Bakın şu mısralar ne kadar anlamlıdır :
'Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor,
Bir Hilal uğruna, ya RAB,ne Güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için, toprağa düşen Asker,
Gökten Ecdat inerek öpse o Pak alnı değer'.
Daha sonra Bu DESTANI,TC'nin kuruluşunu sağlayan KURTULUŞ DESTANI (İstiklal Savaşı) ve diğerleri takip etmiştir.
Evet BU GÜN,tarihimize ALTIN harflerle yazılan ÇANAKKALE ZAFERİMİZİN 105 nci yıldönümünü Milletçe büyük bir coşkunlukla kutluyoruz.Bu bağlamda ÖVÜNÇ kaynağımız olan ÇANAKKALE ZAFERİ'MİZ, HEPİMİZE VE YÜCE MİLLETİMİZE KUTLU OLSUN.
Aynı şekilde, ŞEHİTLER GÜNÜ münasebetiyle bir kez daha ; Çanakkale Şehitlerimiz başta olmak üzere,tarih boyunca ve son zamanlarda,Vatanımız ve Milletimiz için,Birlik ve Beraberliğimiz için,ŞEHİT olan tüm KAHRAMAN KARDEŞLERİMİZİN Manevi Huzurlarında SAYGI ile eğiliyor,HEPSİNİ Rahmetle anıyoruz.RUHLARI ŞAD OLSUN.”
.