Biz çocuklarımıza karşı ne zaman bu kadar duyarsız olduk?
Adana’da bayramın ilk iki gününde tam 85 çocuk için Adana Emniyet Müdürlüğü’ne kayıp bildiriminde bulunulmuş.
Akıl alır gibi değil.
İnsan çocuğunun ne yaptığını, nereye gittiğini takip etmez mi?
Tamı tamına 85 çocuk.
Çocuklarımıza sahip çıkma konusunda iyi bir eğitimden geçmemiz gerektiği ortada.
Kısa süre öncesinde yaşanan ve Türkiye gündemine oturan kayıp çocuk vakalarını çok çabuk unuttuk. Çocuklarımız geleceğimizse geleceğimize sahip çıkmak zorundayız.
HER ENGELLİ DİLENCİ DEĞİL
Toplumsal olarak engellilik konusundaki duyarlılık düzeyimiz her geçen gün artsa da kantarın topuzunu kaçıranlar da yok değil.
Engelliler toplumun ayrılmaz bir parçası.
Onlar da engelsizler gibi bir birey.
Engellilik konusunu istismar eden engelliler de engelsizler de yok değil elbette.
Ancak her engelliyi aynı kalıba koymak da büyük bir hata.
Mesela her engelli dilenci değildir ve her engelliye dilenci muamelesi yapmak büyük bir ayıptır.
Bu bakış açısıyla engellilerin eline ya da cebine para sıkıştırmaya çalışmak duyarlılık değil duyarsızlığın göstergesidir.
Bir engelli de bayramda ölen yakınlarının mezarını ziyaret edebilir ancak siz kalkıp mezarlık ziyaretine gelmiş engelliye sadaka vermeye kalkarsanız terbiyesizliğin daniskasını yapmış olursunuz.
Kendi vicdanınızı rahatlatmak için yaptığınız bu hareketle bir insanın gururunu, onurunu kırdığınızın da bilincinde olun.
Ayıptır ayıp.
NE YAPACAĞIZ BU DİLENCİLERİ?
Adana adeta dilenci cennetine dönmüş durumda.
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğrenim gören bir öğrenci, 90’lı yılların sonunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıtasıyla dilenciler hakkında bir haber yapmıştı.
Dönemin zabıta müdürü İstanbul’a en çok dilencinin Adana’dan geldiğini açıklamıştı.
Bir Adanalı olarak bunu duyduğumda utancımdan yerin dibine girmiştim.
İstanbul’a dilenci ihraç eden bir kent konumuna düşmüştü güzel Adana’m.
Bugün ise Adana hem yerli hem de ithal dilencilerden geçilmiyor.
Bebekleriyle ya da henüz okul çağına bile gelmemiş çocuklarıyla kent sokaklarında insanların vicdani ve dini duygularını sömürenlere şimdi de Suriyeli dilenciler eklendi.
Zabıta ekipleri seyyar satıcılar kadar masum çocukları kullanarak sömürü yapan bu vicdansızlara da göz açtırmamalı.
O çocuklar ülkemizin yarınları ve henüz hiçbir şeyin farkında bile değiller.
BAŞARISIZ OLAN GÖREVDE KALMAMALI
Türkiye’de gerçek anlamda bir bürokrasi devrimine ihtiyaç var.
Yönetici kademesinde olanların o görevi sürdürebilmeleri başarılarına bağlı olmalı.
Türkiye ne yazık ki başarısız ve basiretsiz yöneticilerden çok çekti.
Arkasında dayısı olup hiçbir yeterliliği olmadığı halde belli mevkilere gelip bir eli yağda bir eli balda bir hayat sürdüren insanlardan çok çekti bu ülke.
Ülkemizin kalkınması için artık başarısızlığın ortadan kaldırılması şart.
Bunun için de yönetici olarak göreve getirilen kişilerin önüne belli bir süre ve hedef konulmalı ve o süre sonunda hedefi tutturup tutturamadığına bakılmalı.
Hedefi tutturamayan, yerinde sayan ya da başarısız olan kişi o sürenin sonunda görevinden uzaklaştırılacağını bilmeli.
Başarı başarıyı hedefleyen, çalışkan, azimli, yurtsever insanlarla gelir.
Artık kentimiz için güzel ülkemiz için başarmak zorundayız.
SORULAR
-Bayramın ilk iki gününde Adana’da 85 çocuğun kaybolduğunu biliyor musunuz?
-Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın 5 yıllık görev süresi içinde seçim dönemi içinde vaat ettiği tüm projeleri hayata geçirme sözü verdiğini biliyor musunuz?
-Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’in hayata geçireceğini açıkladığı “Danışma Kurulu”yla ortak aklı gerçek anlamda hayata geçirmek istediğini biliyor musunuz?
-Adana sokaklarında cirit atan dilencilerin en büyük sermayelerinin masum minik çocukları olduğunu biliyor musunuz?
-Adana’da son bir haftada güvenlik güçlerinin aldığı önlemler sayesinde boğulma vakasının yaşanmadığını biliyor musunuz?
-Hafta sonunda önce çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun sonra da CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın Adana’ya geleceğini biliyor musunuz?
-Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün CHP İl Başkanlığı’ndaki bayramlaşma törenine katılımının halk arasında büyük takdir topladığını biliyor musunuz?
-Bayram tatilinde denize ya da yaylaya gidemeyip Adana’da kalanların aşırı sıcaklardan bunaldığında AVM’lere akın ettiğini biliyor musunuz?