Dün Adana Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ile ilgili ilk skandalı yani temizlik konusunu bu sütunlardan sizlerle paylaşmıştık.
Şimdi sıra hastaneyle ilgili ikinci skandalda…
Hastanenin temizlikten yoksun hali yetmiyormuş gibi bir de hastalara temizlik yaptırılıyormuş.
Üstelik bununla da kalınmayarak hastalara ağır hakaretler edilerek psikolojik şiddet uygulanıyormuş.
Kantinde satılan, nereden geldiği belli olmayan kaçak sigaralar da işin cabası…
Şimdi dün sorduğumuz sorulara ek olarak soruyoruz:
Nasıl oluyor da böyle bir hastane denetlenmiyor?
O kaçak sigaralar nereden ve hangi amaca hizmet etmek için geliyor?
Hastanede yeterli sayıda personel mi yok da temizlik işçisi olarak hastalar kullanılıyor?
Hastane kantininde neden hasta sayısına uygun ölçüde masa sandalye yok?
Hastalar neden yerde yemek yiyorlar?
Sanırım birilerinin artık bu sorulara cevap vermesi gerekecek…
KURULTAYDA KAYBEDEN YOK MU?
5-6 Eylül’de gerçekleşen CHP Kurultayı’ndan sonra Adana’daki CHP’li siyasiler “Kurultayda demokrasinin kazandığını, kazanan ya da kaybeden taraf olmadığını” dile getiriyorlar.
Herkes ağız birliği yapmış gibi…
Ya da yukarıdan gelen bir talimatla ağız birliği yaptırılmış gibi…
Gerçekten inanılan bu mu?
Yani CHP Kurultay’ının kazananı kaybedeni yok mudur?
CHP Kurultayı’nın kazananı yok, kaybedeni ise partinin kendisidir.
Bu kayıptan en büyük payı da Adana almıştır.
Çünkü Adana Parti Meclis Listesi’nde yok sayılmış, Kılıçdaroğlu’na gereken delege desteğinin verilmemesi bu yok sayılışa sebep olmuştur.
Çıkarın artık şu toz pembe gören gözlüklerinizi!
CHP bir çöküş dönemindedir.
Muhalefet yapamadığı yetmiyormuş gibi bir de kendi içerisinde muhalifler üretiyor kendine.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından “genel başkan istifa” çağrıları üzerine olağan üstü bir kurultay toplanması bile CHP için kayıptır.
O yüzden kimse CHP’li vatandaşın gözünü boyamak için birlik, beraberlik mesajı vermeye çalışmasın.
CHP’nin olduğu yerde birlik artık hayaldir.
ULAŞIM ZAMMINA TEPKİLER BÜYÜYOR
Adana’da toplu taşıma araçlarına yapılan zamlar halkı isyan noktasına getirdi.
Sosyal medyada verilen tepkilerin haddi hesabı yok.
Toplu taşımayı kullanmama grevine gidip bisikletle yolculuk yapma fikirleri ortalarda dolaşıyor.
Herkes seçim öncesi verilen toplu taşımada indirim vaadini hatırlatıyor Hüseyin Sözlü’ye.
Başkan Sözlü ise zararı önlemek için böyle bir zam girişiminde bulunulduğunu anlataya çalışıyor.
Ama bu açıklamalar halkın pek de umrundaymış gibi görünmüyor.
Çünkü kimse dolmuşa, otobüse binen kişilerin yüzde kaçının öğrenci kaçının sivil olduğu istatistiklerine bakmıyor.
Kamuoyu sonuca yani zamma bakıyor, zammın oranını önemsiyor.
Bu bağlamda tepkiler çığ gibi büyüyor.
Bakalım aylardır halkın gönlünde yer eden Hüseyin Sözlü halkın sesine kulaklarını tıkayacak mı?
Bekleyip göreceğiz…
YÜREĞİRDE HİZMET YOK
30 Mart sonrası gözler Adana’da nadir bulunan iktidar partisinin belediyelerine çevrildi.
Özellikle de Yüreğir’e…
Çünkü Yüreğir’in yapısı malum…
Halk mazlum, hizmetten mahrum.
Herkes bu dönem Yüreğir’de bir şeylerin değişeceğini umut ediyordu.
Ancak beklenildiği gibi Yüreğir’de bir hareketlenme, hizmet atağı yok.
Hani uygulama demiyoruz…
Ortaya bir proje atılsa ona bile razı Yüreğir halkı.
Ama maalesef ortada ne bir proje ne de uygulama.
Yapılan tek şey kültür evleri, futbol şenliği, güreş vesaire…
Sanki Yüreğir’in ihtiyacı olan tek şey sosyal aktivitelermiş gibi bir tutum sergiliyor Mahmut Çelikcan.
Anlayacağınız Yüreğir’in mazlum ve hizmetten mahrum durumu bu dönem de değişmeyecek gibi görünüyor.
İktidar partisinin belediyesi olmanın ayrıcalığını yine hissedemeyecek Yüreğir.
Umarız yanılırız…
SORULAR
-Adana Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde yaşananların neden göz ardı edildiğini biliyor musunuz?
-Her defasında “sağlık çalışanlarına şiddet uygulanıyor” diyerek ortaya atılanların hastalara karşı uygulanan şiddete neden kayıtsız kaldığını biliyor musunuz?
-Adana’daki trafik keşmekeşliğinin yeni eğitim öğretim yılının açılmasıyla birlikte servis araçlarının da trafiğe katılmasıyla içinden çıkılmaz bir hal aldığını biliyor musunuz?
-Yüreğir’in hizmetten mahrum bırakılmasının halkı perişan ettiğini biliyor musunuz?
- Seyhan’daki zabıta ekiplerinin Fenerli sokağında işportacılar ve seyyar satıcılar tarafından sıkıştırıldığını biliyor musunuz?
- Sıkıştırılan zabıta ekiplerinin yardımına Büyükşehir zabıta ekipleri yetişmeseydi olayların ne kadar büyüyeceğini tahmin edebiliyor musunuz?
-Zeydan Karalar’ın ‘Olmazsa olmaz’ derecede zabıtayı güçlendirmesi gerektiğini biliyor musunuz?
-