Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırdığı kadar, kötü niyetli kişilere de yeni fırsatlar sunduğu bir çağda yaşıyoruz. Özellikle dijital iletişim araçlarının yaygınlaşması, dolandırıcıların yöntemlerini her geçen gün daha da sofistike hale getiriyor. Türkiye’de son dönemde ortaya çıkan yeni bir dolandırıcılık yöntemi ise hem ürkütücü hem de son derece tehlikeli.
Bu yeni yöntemin merkezinde, sıradan bir görüntülü arama var. Ancak bu arama, sıradan bir görüşmeden çok daha fazlasını barındırıyor. Dolandırıcılar, öncelikle çeşitli yollarla kurbanlarının telefon numaralarını ele geçiriyor. Ardından, genellikle yurt dışı kaynaklı bir numaradan görüntülü arama gerçekleştiriliyor. Merak ya da tanıdık biri sanılması gibi nedenlerle bu arama kabul edildiğinde ise tuzak devreye giriyor.
Aramanın hemen ardından kurbanın ekranına, çocuklara ait rahatsız edici ve yasa dışı içerikler gösteriliyor. Bu esnada dolandırıcılar, kurbanın yüzünü ve ekrandaki görüntüyü aynı anda kayda alıyor. Amaç, kurbanı bu görüntülerle ilişkilendirerek onu itibarsızlaştırmak ve şantajla para koparmak.
Bu yöntem, yalnızca bireyin değil, ailesinin ve yakın çevresinin de tehdit edilmesiyle daha da korkutucu bir boyut kazanıyor. Dolandırıcılar, ellerindeki görüntüleri yaymakla tehdit ederek kurbanı psikolojik baskı altına alıyor ve çoğu zaman bu baskı, istenilen paranın ödenmesiyle sonuçlanıyor.
Peki, bu tür bir tuzaktan nasıl korunabiliriz?
Bilinmeyen numaralardan gelen görüntülü aramaları kesinlikle kabul etmeyin.
Telefon numaranızın güvenliğini sağlayın; sosyal medya ve diğer platformlarda herkese açık şekilde paylaşmayın.
Cihazlarınıza güvenilir antivirüs yazılımları yükleyin ve güncel tutun. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, paniğe kapılmadan hemen emniyet birimlerine başvurun.
Unutmayalım ki, dijital dünyada güvenliğimizin ilk bekçisi biziz. Her tıklama, her arama, her paylaşım bir iz bırakır. Bu izlerin kötü niyetli kişilerce kullanılmaması için bilinçli ve dikkatli olmak zorundayız.
Yorumlar
Kalan Karakter: