Yıllardan bu yana süregelir...
Ne sevinmesini, ne üzülmesini, ne acıyı yaşamasını biliriz...
Hep abarttıkça abartırız..
Sevinci de acıları da abartırız...
Örneğin milli maç oynanır, takım galip ise maç bitiminde silahlar patlar...
Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş Avrupa’da mücadele eder ve galip gelirse taraftarlar yollara taşar, kimileri silahlarına sarılıp havaya ateş açar...
***
Tüm bunlar yaşanırken evinde oturan vatandaş kör kurşuna gitmemek için evinde gizlenmek zorunda kalır...
Hatta pencerelerden uzak durur...
Mesela askerlik çağı gelmiş gençler yolcu edilir, kimi yerlerde yine bellerdeki silahlar çıkartılır ve ateş açılır...
Evlilik merasimi yapılır, kına-düğün gibi yine sıkılan mermilerin haddi hesabı yoktur...
***
Geçtiğimiz Pazar cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Seçimlerin sonuçları belli olduktan sonra yine silahlar patladı...
Geçmişte örnekler var. Silahlar patladığı için kör kurşundan dolayı hayatını kaybeden ya da sakat kalan insanlarımız oldu...
Kiminin failleri yakalandı, kimileri faili meçhule kurban gittiler...
***
Mesela acılarımız oluyor... Hastanede yakınlarımız tedavi oluyor, hayatlarını kaybedenler oluyor... Bir bakmışsın doktorlar ya da hemşireler saldırıya uğramış...
Artık bu olaylardan dersler çıkarıp silahlara veda edelim...
Eğer dersler çıkarıp silahlara veda etmezsek daha çok can yanar...