31 Mart yerel seçimlerine bakıldığında, ortaya çıkan en önemli sonuç, neredeyse 50 yılı aşkın bir süredir ilk kez “CHP” ülkenin batısında birinci parti olarak siyaset sahnesinde yerini almışken ;
Ülkenin doğusunda ise, DEM Parti siyasetinin, kayyumlara karşı yeniden büyük bir zafer kazanarak halkların sandıktaki gücünü kayyumlarda ısrarcı olanlara göstermiş oldu.
Bu iki başarıya bakıldığında, ülkede birikmiş çözüm bekleyen birçok sorunun varlığınında etkili olduğunu unutmamak gerekir.
Her ne kadar CHP’de başlayan “Değişim ve Yenilikçi hareket” (soldaki gömlek değişikliği) Ekrem İmamoğlu Özgür Özel ve Mansur Yavaş birlikteliği ve siyaseti yepyeni bir ivme katarak etkili olduysada;
Diğer tarafta kayyum politikasının bölge insanı tarafından yok hükmünde sayılarak sandığa kendi iradelerinin yansımasını sağladılarsa da
Başka başka sebeblerin de varlığı dikkatle incelenmeli,bilinmeli,siyasetin yönü ivedilikle çözüme odaklı bir şekilde yapılmalıdır.
Peki nedir bunlar? Hep birlikte bakalım.
—Ekonomik sorunların varlığı.
—Sosyolojik buhranın etkisi.
—İktidara olan güvensizlik.
—Adalet duygusunun kayboluşu.
—Emeklilerin verdiği/vereceği yaşam savaşı.
—Asgari ücretlinin açlık sorunu.
—Kira ve barınma meseleleri.
—Deprem ve doğal afetler karşısında iktidarın gösterdiği aciz ve iş bilmez tavır.
—Siyaset dilinin sertliği, özellikle ayrıştırma politikası.
—İç ve dış politikada hissedilen endişeler.
—Tutuklu siyasilerin varlığı.
—En önemlisi ise, AKP siyasetine ve siyasetçilerine olan derin güvensizlik, 31 Mart'da yapılan yerel seçimle birlikte sol siyasetine yarım asır sonra büyük bir başarı getirmiştir.
Bu başarı Özgür özel’e Tarihi bir sorumluluk yüklemiştir...
Bu seçim sonucu başta “Özgür Özel” olmak üzere ülkenin tüm aydınlarına, yurtsever tüm bireylerine,sol’dan sağa aydınlık yarınları hayal eden tüm kesimlere büyük sorumluluk yüklemiştir.
31 Mart’ta nüfusun yüzde 65’ini,Türkiye ekonomisinin ise yüzde 80’inin bulunduğu belediyeleri yönetme hakkını CHP'ye verirken,
Ülkenin diğer bir bölgesini de kayyumlardan (valilerden, kaymakamlardan) DEM siyasetine, -yerinden, yerelden- yönetme anlayışına teslim etmiştir.
Elde edilen bu başarı hikayesi sonucunda oluşan yumuşama havası ile, “siyasette iletişim kanallarının sürekli açık olması” kronikleşmiş sorunların çözümünüde kolaylaştırması gerekir.
Evrensel hukuk ve AHIM kararları mutlak dikkate alınmalı...
Aksi halde ortada sadece siyasilerin görüşme esnasında ekranlara yansıyan gülüşmeleri, beyaz dişleri, tokalaşmaları ve içilen çaylar, kahveler kalır.
Sefalet, yokluk, yoksulluk ve adaletsizlik halkların yaşadığı sıkıntılar kalmaya devam eder.
Umut ise bir başka bahara havale edilir.
Bence;
Toplum şu an sadece seyrediyor,
CHP ‘ye mühlet veriyor,
Özgür Özel’den sonuç ve başarı bekliyor.
Son olarak bir dip not ekleyerek yazımı sonlandırmak istiyorum.
İktidara yakın bazı çevrelerce, DEM’li 27 belediye başkanı için, "kayyum yolda" manşetleri atılıyor, köşe yazıları servis ediliyor ve bu karanlık iklime alışmış olan, bundan nemalanan zihniyetler de ellerini ovuşturarak beklentilerini dile getiriyorlar.
Bu bekleyişe set olacak “Ana muhalefet” ve 31 Mart sonrası oluşan siyasetteki normalleşme ve yumuşama havası olmalıdır
Van’da yaşananlar hafızalarımızda taze durmakta ….