İnsan hangi işle meşgul olursa olsun, samimiyetle yaklaşmadıkça yaptığı her şey eksik, her çabası çiğ kalacaktır.
Kimi zaman kısa vadede işler yolunda gider gibi görünür; başarı, ilgi ya da takdir gelir. Fakat uzun vadede niyetin özü ortaya çıkar. Samimiyet, bir işin değil bir insanın özüdür. O özde eksiklik varsa, maskeler bir gün mutlaka düşer.
Eskiler, “Niyet hayır, akıbet hayır” derlerdi. Çünkü her işin bereketi niyetle başlar. Niyetin temizse, yolun zorlukları bile güzelliğe dönüşür. Fakat niyet bulanıksa, en parlak yollarda bile gölgeler eksik olmaz.
İnsan önce ailesine, birlikte yol yürüdüğü yol arkadaşlarına, çevresine, hatta hayatına dokunan herkese samimi bir yürekle yaklaşmalı.
Çünkü insan gönlünü ona hesapsıza açan, ona inanan bir kalbi kendini akıllı sanıp kandırmaya çalışırsa ; bir gün en çok ihtiyaç duyduğu anda tek bir kalp onun için atmaz.
Samimi niyetle atılan her adım, ilahi bir düzen içinde yerini bulur. Aksi halde de samimiyetsiz bir niyetin sahibine isabeti de pekala mümkündür. Nasıl ki samimiyet; Birinin içten duasında, bir tebessümde, bir kolaylıkta sana döner ise samimiyetsizlikte; en büyük misilleme ile sana dönecektir.
Hayat, niyetle başlar, samimiyetle yürür, vefa ile tamamlanır. Gerisi sadece geçici bir gürültüdür.
Nihayetinde; üç dakikalık dünya için herkes gibi olmaya lüzum yok..
Bâki selam ve muhabbet ile..
Yorumlar
Kalan Karakter: