Son yıllarda yaşanan kötü olaylar silselesi bizleri güvensizliğe doğru itti.
Artan güvensizlik ise bizleri her konuda olumsuz etkiliyor, etkilemeye de devam ediyor.
**
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama artık kimse kimseye güvenmiyor.
Kadın kocasına, ağabey kardeşine, anne oğluna, çocuk ebeveynine..
Bu sıra uzayıp gider böyle.
Çünkü artık güven sadece lafta..
**
Toplum olarak bir güven kaybı yaşıyoruz.
Dahası insanların artık tek düşüncesi çıkar olmuş.
Bir iş yaptığı zaman veya bir yardımı dokunacağı zaman; 'Ben bundan ne kazanırım, bana ne faydası dokunur?' gibi düşünmeye başlamış.
Çünkü her verilenin bir karşılığı olacağını düşünüyor.
Ama öncelikle kendi menfaatini düşünüyor.
**
Eskiden insanlar birlik, beraberlik içinde yaşarken şimdilerde kimsenin kimseye tahammülü kalmadı.
Yaşanan en ufak bir pürüzde herkes aslan kesiliyor.
Kimin kime gücü yeterse artık.
**
Güvensizliğin en önemli yanı da sahte kişilikler ortaya çıkarması.
Etrafımıza baktığımızda kime güveneceğimize şaşırdık .
Çünkü herkes kendini bir maske ardında gizlemiş.
Evet belki de bu bir tür korunma yöntemi ama nereye kadar böyle gidecek?
Dışarıda taktığımız bu maskeler artık evlerimize kadar girdi.
**
Evlerimizde dahi birbirinden habersiz bireyler haline geldik.
Ebeveynler çocuklarını merak etmez oldu.
Nerede?
Ne yapıyor?
Çevresi nasıl?
Derslerine gidiyor mu? diye merak ediyor musunuz mesela?
Belki evet belki de hayır.
Ama çocukları boş bırakmak onları tehlikenin kucağına atmak demektir.
Elbette her zaman takip etmeyebilirsiniz, sürekli yanında olmayabilirsiniz ama bu çocuğunuzu başıboş bırakacağınız anlamına da gelmez.
**
Tolumdaki güvensizlik artarken, kötü olaylar da yaşanmaya devam edecek maalesef.
Bunlar yaşanırken de geldiğimiz duruma hayret etmeden duramıyoruz.
Güvensizlik almış başını giderken, toplum olarak birbirimize daha ne kadar kenetli kalacağız, artan bu güvensizliğin sonu nereye varacak merak ediyoruz doğrusu.