Kadın cinayetlerini durduracağız platformun yaptığı açıklamalarda:
Eylül ayında 16 kadın cinayeti işlenmiş, 20 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur.
Öldürülen 16 kadından 12’sinin neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 4’ü de boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü.
-Mersin’de yaşayan 17 yaşındaki 5 aylık hamile Zeynep Sarıaydın, ailesini görme isteği bahane edilerek evli olduğu Erdoğan Sarıaydın tarafından evinde ateşli silahla öldürüldü.
-İzmir’de yaşayan Handan Doğru, boşanma aşamasında olduğu Köksal Doğru tarafından çalıştığı kuaför dükkanında ateşli silahla vurularak öldürüldü.
-Kocaeli’de yaşayan 39 yaşındaki 2 çocuk annesi Özlem Güneş, boşanma aşamasında olduğu Zülküf Güneş tarafından evinde boğularak öldürüldü. Özlem Güneş’in daha öncesinden birçok kez fail hakkında darp ettiği için polise başvurarak şikayetçi olduğu ortaya çıktı.
-İstanbul’da yaşayan 18 yaşındaki Sevilay Kaya, birlikte olduğu erkek Vüsal Oruçov tarafından kıskançlık bahane gösterilerek vahşi bir şekilde kesici aletle öldürüldü.
-İzmir’de yaşayan 50 yaşındaki 2 çocuk annesi Meryem T., evli olduğu İrfan T. tarafından kesici aletle evinde öldürüldü.
-2013 yılında 22 yaşındayken kaybolan Zeynep Söğüt’ün öldürüldüğü dosyanın yeniden açılmasıyla ortaya çıktı.
-Malatya’da yaşayan 30 yaşındaki Döndü G., evli olduğu A.G. tarafından evinde bıçaklanarak öldürüldü.
Bu gibi birçok kadın cinayetleri sosyal medya,tv,gazete gibi birçok alanda yayınlandı.
Cinayetlerin artışına rağmen hiçbir önlem alınmadı.Artan rakamlar dolayısıyla kadınlar dışarıya çıkmaya korkar oldu.Saplantılı biri tarafından canından olmak üstlerine kabus gibi çöküyor.
Üstelik şikayet etse bile ne bir tutuklanma nede bir uzaklaştırma talebi alabiliyor.Hayatına her an canından olma tehlikesiyle devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Adana’da çalıştığı yere müşteri gibi gelen saplantılı aşığı tarafından arkasından silahla vurulan Tuğba Keleş’in koruma altında olması ve polislerin sık sık kontrol etmesi öldürülmesine mani olmadı.
Daha öncesinde ise kaçırma girişiminde bulunmuş üstelik saplantılı aşığı.Bir kadın bunları yaşarken bu Adalet dediğimiz sistem nerede? Daha kaç kadının canından olması gerekiyor adaletin yerini bulması için? Yoksa katledilen bunca kadının hiç değeri yok mu?
Tuğba KELEŞ ölen ilk kadın değildi,sonda olmayacak.Yarın ölen sen,kardeşin veya başka biri de olabilir.Önlemler alınmadıkça,hastalıklı,saplantılı erkekler oldukça bu döngü böyle devam edecek maalesef...