Adana’daki trafik kazaları ve sonrasında oluşan manzaralar malumunuz…
Ancak bu kazaları yalnızca sürücülerin ya da yayaların hataları olarak değerlendirmemek lazım…
Kazaların çoğuna belediyelerin eksiklikleri sebep oluyor.
Dolmuş duraklarının kalabalık olduğu, trafiğin yoğun bir şekilde işlediği yerlerde üst geçit yok.
Vakıflar Sarayı önü, Çetinkaya, Duygu Cafe gibi…
Bahsettiğimiz ve buna benzer yerlerde her yıl onlarca kaza meydana geliyor.
Bunun artık önlenmesi gerek.
Madem ki Adana’da yeni bir sayfa açıldı deniliyor.
Öyleyse önce Adanalıya “insan canının ucuz olmadığını” gösterin.
Büyükşehir Belediyesi’nin acilen bu duruma el atması gerekir.
Aksi halde kazalar kaçınılmaz.
Bizden söylemesi…
ZABITANIN NE HADDİNE!
Geçtiğimiz gün bir olaya tanıklık ettim ve ‘insan’ olarak utandım.
Olayı özet geçeyim…
Toros Caddesi Samanyolu Pastanesi karşısında incir satan 25 yaşlarında bir gencin tablasına zabıta el koyup zabıta aracına atıyor ve incirlerin hepsini yere döküyor.
Genç “tablamı verin” diye yalvarırken zabıta yalvaran çocuğa cop ile vuruyor.
Şimdi merak ediyorum…
Zabıta, suçu evine ekmek götürmek olan birini nasıl olur da coplar?
Zabıtanın ne haddine!
Bu kentte alın terinin, ekmek derdinin karşılığı bir kendini bilmezin copu mu?
Zabıta daire başkanı bunu kendi yakınına yapıldığını düşünsün bakalım o zaman da buna sessiz kalabilecek mi?
Unutmayın ki…
Vicdan bir parça da olsa her ‘insan’a gerek.
TEDAŞ BELASI
TEDAŞ’ın özelleştirilmesinin ardından Adanalı vatandaşlar TEDAŞ’ı bela olarak nitelendirmeye başladı.
Çünkü vatandaş elektrik kesintilerinden bıkıp usandı.
Günde 2-3 kez kesilen elektrik Adanalılara “yeter artık” dedirtti.
TEDAŞ bakım, tadilat bahanesiyle geçiştiriyor konuyu.
Özelleştirmenin ardından elektrik faturalarındaki vergiler katlandı.
Ancak hizmet en aza indirgendi.
Hal böyle olunca da Adana’da evlerde, iş yerlerinde hayat durma noktasına geldi
Şöyle bir düşünüyorum da…
Halk, biraz daha fazla para ödedikçe hizmet biraz daha mı düşüyor acaba?
Haksız mıyım böyle düşünmekte?
SAĞLIK ÇALIŞANLARI ŞİDDET MAĞDURU
Son zamanlarda sağlık çalışanlarına karşı şiddet giderek artıyor.
Hasta yakınları sağlık çalışanlarını şiddet mağduru haline getiriyor.
Adana’da sıklıkla duymaya başladık bu tür haberleri.
Sağlık çalışanları isyan ediyor.
“İnsanların canı bize emanet bizimki kime emanet” diyorlar.
Sonuna kadar haklılar böyle düşünmekte.
Sağlık çalışanlarının işlerini doğru düzgün yapması için hastaların ve hasta yakınlarının biraz daha sakin tavır sergilemesi gerekiyor.
Şiddetle hiçbir şey çözülmez aksine her şey daha da kötüye gider.
Bu bağlamda gerek sağlık çalışanlarını gerekse hasta ve hasta yakınlarını sakinliğe, şiddetsizliğe davet ediyoruz.
SORULAR
-Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı durarak Muharrem İnce’ye destek verecek olan CHP’nin Adana’daki tek milletvekilinin Ümit Özgümüş olmasına neden şaşırmadığımızı biliyor musunuz?
-2015 genel seçimlerinde MHP’den milletvekilliği düşünen eski ÇUFAŞ’çının kim olduğunu biliyor musunuz?
-Hüseyin Sözlü’nün Adana’da olmadığı şu günlerde Başkan Vekilliğini Ali Şimşek’in yapmasının sebebinin Ağustos ayı Büyükşehir Meclisi’ndeki Salih Gökçe gerginliğine bağlandığını biliyor musunuz?
-CHP Parti Meclis Üyesi Murat Karayalçın’ın Adana ziyareti sırasında hangi noktalarla ilgili açıklama yaptığını biliyor musunuz?
-Kurultay kararı alınan CHP’de Adana’nın eski CHP il ve ilçe başkanlarının Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na destek bildirisinde genel başkanın soyadını dahi doğru yazamadığını biliyor musunuz?
-Çalıştığı belediyede bbayan personele “Seni işten attırırım” tehdidiyle pervasızca sarkıntılık yapan adamın kim olduğunu biliyor musunuz?
- Beledeyedeki ahlaksız adamın “Benimle birlikte olmazsanız sizi işten atarlar” diyerek birçok kadın çalışana gözdağı vermesinin cezasız kalmayacağını biliyor musunuz?
-Zabıta ekiplerinin haddini aşan hal ve hareketlerle halktan büyük tepki topladığını biliyor musunuz?