2023 yılına girmemize son 2 gün kaldı.
Son 2 gün olmasına rağmen insanda ne sevinç, ne heyecan ne de bir beklenti var.
Aksine umutsuzluk, endişe ve daha kötü ne olabilir korkusu oluştu.
**
Pandemiden bu yana hem ülkemizde hemde tüm dünyada felaket üstüne felaket yaşandı.
Doğal afetler, cinayetler, ekonomik kriz, iç ve dış savaşlar...
Bunlar bardağın görünenen yüzü tabii.
Birde görünmeyen ve insanı dehlize çeken karanlık bir taraf var.
Bu tarafta ise insanları gittikçe kötüleşmeye başlaadığı, dünyanın da artık yaşanılacak bir yer halinden çıkmaya doğru gittiği gerçeği yüzümüze çarpıyor.
**
Son 2 yıl içerisinde yaşananları bir düşünüyorum da..
Dimağım, iyilerden çok kötülükleri gözlerimin önüne seriyor.
Yaşadıklarımız ne akla ne hayale ne de gözün gördüğüne inanacak türden.
Çünkü bu kadar felaket, bu kadar kötülük bir anda ortaya çıkamaz.
Sanki insanlık özünü kaybetmiş bir canavar gibi etrafa saldırıp duruyor.
Yakıyor, yıkıyor ve yok ediyor.
**
Şimdi yeni yıla girerken, huzur, sağlık, mutluluk diliyoruz.
Sadece dilemek yetmez ama. Öncelikle huzur için kendimizi, mutluluk için yaşadığımız alanı düzeltmemiz lazım.
Umarım yeni yıl insanlık için yenilikler, iyilikler, güzellikler ve daha yaşanabilir bir dünya getirir bize.
Mutlu yıllar....