Şiddetin her türlüsüne karşı tek yürek olmalıyız!
Şiddet, bütün zamanlarda insanlığın en büyük endişesi ve korku kaynağı olmuştur. Son zamanlarda bu endişe artarak devam etmekte ve toplum bundan dolayı ciddi endişe yaşamakta.
Kadına şiddet, çocuğa şiddet, sağlıkçıya şiddet, evde şiddet, sokakta şiddet..
Şiddet, yaşamımızın her alanında yaşanıyor, yaşanmaya da devam etmekte.
**
Günümüzde her alanda devam eden şiddet, insanca yaşam hakkına ciddi bir saldırıdır.
Ki her gün gazetelerde ve sosyal medyada karşımıza şiddetin her türlüsü çıkıyor.
Bunun sebepleri değişkenlik gösterse de toplumda, şiddet davranışları bir anda ortaya çıkmaz.
Yaşananların arka planında mutlaka bir sebep vardır.
Kimi şiddetli geçimsizlik kimi ekonomik sıkıntılar ve işsizlik.
Böyle sıralar gideriz.
Hangi türü olursa olsun şiddeti kınıyoruz.
**
Terör, şiddetin en acımasız olanıdır.
Şiddet, toplumda ciddi travmalar yaşatırken, bunları bile bile hala şiddete engel olmak için hiçbir çaba sarf edilmiyor.
Topluma örnek olması gereken Milletvekilleri bile mecliste şiddet sergilemekte.
Yaşanan olayları gördükçe anlıyoruz ki bizler, şiddet kültürü içinde yetişen bir toplum haline geldik.
**
Cinsiyet ayrımcılığı, etnik ayrımcılık, dışlama, ötekileştirme birer şiddettir ve gruplarda sosyal travmalara yol açar.
Şiddetin her türlüsü insanlık ayıbı ve insan hukukunun çiğnenmesidir.
O zaman bireyler olarak, gruplar olarak, kurumlar olarak ve devlet olarak şiddetle, suçla mücadele etmeliyiz.
Türkiye'de ŞİDDETLE SİVİL MÜCADELE SEFERBERLİĞİ başlatılmalı!
Artık ateş düştüğü yeri değil, her yeri yakar hale gelmeye başladı.
Bu seferberlik çalışmaları şiddetle mücadele yolunda büyük bir adım olacaktır...