1938’den beri konuşmayan bir liderin hâlâ susturulmaya çalışılması, tarihin en büyük çelişkilerinden biridir. Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca bir komutan değil; bir fikir adamı, bir devrimci ve bir milletin yeniden doğuşunun mimarıdır. Onun liderliği, sadece bir dönemi değil, çağları etkileyen bir vizyonun adıdır.
Atatürk’ü anlamak, sadece geçmişi bilmek değil; bugünü yorumlamak ve geleceği şekillendirmektir. Çünkü o, büyük ustaların bile kavrayamayacağı kadar derin bir vizyona sahipti. Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atarken, bir milletin ruhunu yeniden inşa etti. 20. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan bu miras, hâlâ milyonların yolunu aydınlatıyor.
Atatürk’ü Neden Yok Saymak İstiyorlar?
Bu sorunun cevabı, aslında çok açık: Çünkü onun çizdiği yoldan sapmak istiyorlar. Atatürk’ün kurduğu sistem, halkın egemenliğine, bilimin rehberliğine ve çağdaş değerlere dayanır. Bu anlayıştan uzaklaşmak isteyenler, önce onun fikirlerini hedef alır. Toplumun özünü, ruhunu ve kimliğini değiştirme çabası, Atatürk’ün mirasını görmezden gelerek başlar.
Oysa Atatürk; işgal altında adaleti, piyasalarda millîliği, eğitimde bilimi, sokakta güvenliği, orduda disiplini, sanatta estetiği, bilimde gerçeği ve barışta birliği temsil eden bir liderdi. Bu yüzden ona karşı duyulan rahatsızlık, neredeyse bir asra yakındır sürmektedir. Çünkü onun fikirleri, hâlâ güçlüdür. Hâlâ yol göstericidir.
Atatürk Olmasaydı...
Tarihi yeniden yazmak mümkün olsaydı ve Atatürk bu mücadeleyi başlatmasaydı, bugün ne özgürlükten ne de bağımsızlıktan söz edebilirdik. O, istiklal uğruna ayağa kalktı. O ruhu milletine işledi. Kurtuluş Savaşı boyunca verdiği mücadele, beş yıl süren azimle örülmüş bir destandır.
Umutsuzluğun hâkim olduğu bir dönemde umut oldu. Cumhuriyet’i kurarak milletin kaderini değiştirdi. Eğer o olmasaydı, bugün ne özgür bir vatanımız olurdu ne de çağdaş bir toplumumuz. Silahların sustuğu yerde fikirleriyle konuştu; halkı birleştirdi, eğitti, yön verdi.
Atatürk’ün izinden gitmek, sadece geçmişe saygı değil, geleceğe sahip çıkmaktır. Onun fikirleri hâlâ yolumuzu aydınlatıyor. Bu yüzden Atatürk’e minnetle, saygıyla ve gururla “İyi ki varsın” diyoruz.
Bir Milletin Vicdanı
Atatürk, bir milletin vicdanıdır. Onu yok saymak, sadece bir lideri değil, bir halkın hafızasını silmeye çalışmaktır. Ama bu millet, o hafızayı yüreğinde taşımaya devam ediyor. Her 10 Kasım’da, her 23 Nisan’da, her 29 Ekim’de yeniden hatırlıyor, yeniden sahip çıkıyor.
Sonsuza kadar Atatürk.
Ne mutlu Türküm diyene.
Yorumlar
Kalan Karakter: