Son yaşanan terör olaylarında hayatlarının baharında gözlerini dünyaya kapatan gencecik evlatlarımızın acısını millet olarak yaşıyoruz.
Üzerinde önemle durulacak bir atasözüdür. Şahit olduğum bir olaydan bu atasözünün doğruluğuna inandım.
“Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar...”
Kimse bunun aksini iddia etmesin.
Her cenaze törenine giden herkesin çok yoğun bir duygu içerisinde olduğu bir gerçek ama bu sadece cenaze defnedilinceye kadar sürüyor. Cenazeden ayrıldıktan sonra herkes kendi alemine gidecek ve yine her zaman olduğu gibi ateş yine düştüğü yeri yakacak.
Bir anne düşünün evladının doğumundan itibaren tüm kötülüklerden koruyacak, günlerce hatta aylarca gözlerini ondan sakınmayarak yetiştirecek, büyütecek...
Tam evladının mürüvvetini görüp torunlarını kucağına alacağı günlerin hayaliyle yaşarken böylesine bir acıyı taşımak çok zor.
Annelerin fedakarlığı hiç bir şeye benzemez. Benzemiyor, benzetilemiyor.
Hangi insan, bir yakını için kendisini bilerek ölüme atabilir?
Hangi insan gözü kapalı ölüme atlar?
Bunu bir tek anneler yapar. Her bir şehit annesinin biliyorum ki evladının önünde o kahpe kurşuna kendisini siper eder.
Elleri ve ayakları öpülesi anneler ne sizin ne de şehit olan o vatan evlatlarının,da hakkınız ödenmez.
Ne yaparsak yapalım, şehitlerin de, şehit annelerinin de hakkını ödeyemeyiz...