Bazen kaldırımda yürüyorsunuz…
Bazen ara sokaklarda gidiyorsunuz…
Özellikle kaldırımlarda yürürken önünüze park etmiş bir araç çıkabiliyor…
Sinirleniyorsunuz…
“Bu araç kimin?” diye hayıflanıyorsunuz…
Bazı araçlar da engelli araç parkına kendi araçlarını parkediyor…
Hadi engelli araç parkı yerine engelli kişiye ait olmayan aracı park etmeyi anlarız…
Ancak, kaldırımda yürürken önünüze park etmiş olarak çıkan aracı anlamakta güçlük çekersiniz…
Mesela gözleri görmeyen ya da az gören bir insanı düşünün…
Elinde yol göstericisi olan baston ile kaldırımda yürürken önüne araç çıkması o kişiye büyük bir ayıp değil midir?..
Gözleri görmeyen o kişi önüne çıkan aracı nasıl geçecek?..
Hiç düşündünüz mü?..
Onlar için “Engelli” deniyor…
Aslında onlara engel yaratan bizleriz…
Kaldırımın üzerine araç parkedersek, masa sandayle atarsak o insanlarımıza engel çıkarmış olmuyor muyuz?..
Hiç kendimizi onların yerine koyuyor muyuz?..
Kendimizi onların yerine koymamız için empati yapmamız gerekiyor…
Hayat onlar için engellerle dolu…
Hiç olmazsa biz engel olmayalım…
Saygı bekliyorsak, engellilere ve yaşamlarına saygılı olalım…