Kemal Kılıçdaroğlu, 21 Nisan 2019'da şehit cenazesi için gittiği Ankara'nın Çubuk İlçesi Akkuzulu Köyü'nde saldırıya uğramıştı. Bu durumu ise CHP'li, AKP'li ve MHP'li kısacası her partiden insanlar kabullenemedi, kabul edilemez de.
Burada görülmeyen tahammül ve hoşgörüyü eleştirirken bana yapılınca feryat ve isyan edeceğim. Hatta çoğumuzun iki lafından biri hoşgörü ve yine bir çoğumuz da hoşgörüsüzlükten şikayetçi.
Ancak gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim ki, gerçekte bunlar hiçbir zaman olmamakla beraber bu bilgiyi de pratiğe dökmekle ilgili ciddi sorunlarımız var.
Tahammül ve hoşgörü; insanların iletişiminde sağlıklı ilişkiler kurmasının en önemli kurallarından biridir. Bunu teoride hepimiz çok iyi biliyoruz (ya da bildiğimizi düşünüyoruz).
Özellikle de içinde bulunduğumuz bu belirsiz, herkesin tahammülünün son derece azaldığı dönemde, iletişimlerde hoşgörünün de göz ardı edildiğini üzülerek görüyorum.
**
Tuzla'da, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı'nın katılımıyla İSKİ Tuzla İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi 3. etap açılış töreni düzenlendi.
Başkan Yazıcı kürsüde konuşma yaptığı sırada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemlerde yapmış olduğu hizmetler dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve projenin bir kısmını tamamlayan eski İBB Başkanı Kadir Topbaş'ı anması üzerine bazı kişiler tepki göstermişti.
Konuşmaların ardından Başkan Yazıcı'yı makam aracına kadar takip eden kişilerin tepki göstermesi üzerine arbede yaşanmış, başkan Yazıcı polis ve korumalar eşliğinde makam aracına binerek bölgeden uzaklaştırıldı.
Peki Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıyı kınayan bizler değil miyiz? Ne oldu hoşgörümüze, tahammülümüze?
**
Beyler, kimse kusura bakmasın hoşgörü bir lütuf değildir. Yani ikili iletişimde karşımızdaki kişiye hoşgörülü olmak ona sunduğumuz bir lütuf olarak algılanmamalıdır.
Aksine hoşgörü her türlü iletişimin olmazsa olmazıdır. Huzurlu ve mutlu olmanın da temel şartıdır.
Hoşgörü, canınız istediğinizde uygulayacağınız ya da size benzeyen, sizden olana sağlayacağınız bir ayrıcalık hiç değildir.
Demokrasi ve özgürlük naraları atanların düşünceleriyle yaşanan bu nahoş duruma şahsım ve ülkem adına çok üzüldüm. Biraz saygı, biraz hoşgörü ve biraz da tahammül diyorum. Ama yapmacık değil, gerçekte...