ben
valinin
yerinde olsam
alırım o kömürü…..
bir daha da vermem!
***
sen,
devletin
kömürünü
nasıl satarsın, hayâsız!
***
polis
telsizinden
anonslar yükseliyor!
bazı kenar mahallelerde at arabalarının üstünde devletin verdiği ve üzerinde ‘satılamaz’ yazılı kömürler satılıyormuş!
***
kaça
satılıyor!
kime
satılıyor!
kimin malını
kime satıyorsun!
***
ben
valinin
yerinde olsam
kömür dağıtılan o listeyi alır tek tek incelettiririm, devletin kömürü kimlere veriliyor, kimler riyakarlık yapıp bunu satıyor, kimler ticaretinden para kazanıyor, kimler bunu siyasete alet ediyor, bulurum!
***
sonra
alırım o kömürü….
alana da
verene de
satana da
bir daha vermem!
***
bu devlet ki;
başta leylekler
olmak üzere göçmen kuşların bakım ve tedavisinin yapılması amacıyla gurabahane-i laklakan adıyla hastane yapmış!
***
bırakın insanı!
yaralı
hayvanları dahi
iyileştirmek amacıyla hastane kurmuş bir devletin var!... sen üç kuruş kazanacaksın diye müşfik bir devletin yoksula verdiği kömürü nasıl satarsın, hayâsız!
***
dediğim gibi!
kurumlardan
muhtarlara kadar, buna kişiliğini siyasete alet edenler de dahil, kim varsa; kim yetimin, yoksulun kömürüne göz dikiyorsa, bulun kardeşim!
***
tamam
adana kars kadar
soğuk değil ama, gerçekten ihtiyacı olan yoksul insanların da bu satışlar yüzünden mağdur olmasına, soğukta üşümesine, göz yummayın kardeşim!
***
ve
bu satışı da
küçümsemeyin!
bugün
kömürünü satan
yarın
ömürünü satar!