SİYASİLERİN YARDIM ATAĞI
Adana son zamanlarda ihtiyaç sahiplerine yardım konusunda yarış içerisinde.
Kentin siyasi yüzleri, kanaat önderleri yardım konusunda bir hayli yoğun çalışıyorlar.
Ama maalesef ki yanlış şekilde.
Herkes kendi siyasi düşüncesi, ideolojisi doğrultusundaki ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor.
Yüreğir Belediyesi Suriyeli mültecilerin kampından çıkmıyor, Büyükşehir Belediyesi de Türkmen ailelere yardım ediyor.
Parti genel merkez zihniyetleri Adana’da kendini bir hayli yoğun hissettiriyor anlayacağınız.
Hatta hissettirmekle de kalmayarak uygulamaya dönüşüyor.
Böyle olmamalı…
Araplık, Müslümanlık, Türklük veyahut başka bir ırka mensup olmak yardım edilirken ayırt edici nokta olmamalı.
Kişiler ırklarına, renklerine göre değil ihtiyaçlarına göre yardım sınıflarına ayrılmalı.
Ama bunu iktidar, muhalefet genel merkezlerine anlatamıyorken onların zihniyetlerine tabi olmak zorunda olan yerel yönetimlere anlatabilmek ne mümkün…
YANLIŞ SLOGANLAR
Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediyesi bir tasarımıyla gündeme geldi.
Köy yollarının yapılacağına ve yapılmakta olduğuna işaret eden tasarımdaki slogan epey dikkat çekici…
“Yolsuzluğu bitiriyoruz”
Aylardan Aralık olması dolayısıyla verilmek istenen mesaj açık…
Tıpkı “Ekmek için çalışıyoruz” sloganındaki görünen amacın belediyenin ekmek fabrikası reklamını yapmak olduğu ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı gün kala hazırlanan tasarımdaki mesajın açık olduğu gibi.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin bir belediyesi olarak Büyükşehir Belediyesi’nin bu muhalif sloganlarını elbette gayet doğal karşılıyoruz.
Ancak belediye başkanlık makamına oturulduğunda parti temsilciliği, adaylığı biter, halkın hizmetkarlığı başlar.
Ve bu tür sloganlarla kastedilenler, geçtiğimiz yirmi beş yılında olduğu gibi gelecekteki yıllarda da hükümet elini Adana’dan uzaklaştırmak, Adana’yı geriye itmekten başka bir işe yaramaz.
Bizden uyarması…
AZ ÖTEDE DURUN
30 Mart Yerel Seçimleri’nden sonra belediye başkanları bazı toplantılar düzenlemeye başladılar.
Esnafla, muhtarlarla vesaire…
Bu toplantıların amacı sorun dinlemek ve istişare yöntemiyle çözümler üretmek.
Ancak sürekli dikkatimi çeken bir nokta var.
Bu tür toplantılar 30 Mart’tan bu yana amacına ulaşmıyor.
İlçe belediye başkanı esnafla toplantı yapacak mesela…
Bir bakıyorsunuz etrafında başkanın mesai arkadaşları ya da sürekli kendisiyle birlikte koşturan insanlar.
Yani hep yakın çevresi.
Ve her toplantıda aynı yüzler.
Burada suç belediye başkanının değil, aksine onlar da bu durumdan şikayetçiler.
Bir toplantı esnasında o toplantının muhatapları ile görüşmek istiyorlar.
Bu sebeple çanta misali belediye başkanlarının yanında yönünde duranlara sesleniyorum.
Az ötede durun!
PARALI ASKERLİĞE MERHABA (!)
Bu memlekette ne oluyorsa hep garibanlara oluyor.
Hastalık da, ölüm de gariban olanın başında.
Şimdilerde yeni bir yasa konuşuluyor.
Hep amerikan filmlerinde gördüğümüz paralı askerlik artık ülkemizde.
Her daim ordusuyla, askeriyle övünen bir milletin mensubu olarak duruma şaşırmamak elde değil.
Aslında bu uygulamayla birlikte halk ve kışla tamamen hiyerarşik bir sınıflamaya tabi tutulacak.
Varlıklıların evlatları sıcak yatağında, yoksulların evlatları asker ocağında yer alacak.
En başta da söylediğimiz gibi...
Bu memlekette ne oluyorsa yoksula, garibana oluyor.
Siz hiç şehit düşen bir vekil ya da ünlü bir iş adamı görüp duydunuz mu?
Yorum vicdanların...
SORULAR
-CHP eski meclis üyesi Bekir Sıtkı Özer'in milletvekili adayı olacağının konuşulduğunu biliyor musunuz?
-MHP'nin genel seçimlerde genel merkez kontenjanından Adana'nın payına düşen siyasinin kim olduğunu biliyor musunuz?
-Çemberi daralan bürokratın sığınılacak değil sığınacak konumda olduğunu biliyor musunuz?
-AK Parti'de istenmeyen avukatın kim olduğunu biliyor musunuz?
-CHP Genel Merkezi'nin genel seçimlerde Adana'dan olağanüstü bir başarı beklediğini biliyor musunuz?