Korktuğumuz başımıza geliyor..
Henüz 12 yaşında bir kız çocuğu, sınavdan düşük not aldığı için kendisiyle alay ettiğini öne sürdüğü sınıf arkadaşını sırf dalga geçti diye okul tuvaletinde önce hortumla dövdü, sonra bıçaklayarak öldürdü.
Son günlerde sıkça şiddetten konuşulurken, kadına şiddet, hayvanlara şiddet derken korktuğumuz sonunda başımıza geldi. Kadına, çocuğa, hayvana şiddeti konuşurken, çocuğun çocuğa yaptığı şiddeti de gördük.
Bu gidişat hiç iyi değil dedik!
Birileri bunun için önlem almalı, şiddeti durdurmalılar dedik ama kimse kılını bile kıpırdatmadı!
Kim o çocuğun annesine babasına ne anlatacak?
Gözünden sakındıkları çocukları artık yok!
Oysa şimdi okulunda eğitimini alacak yada evinde oyun oynayacaktı..
**
Bunun suçlusu elbette büyükler! Çocuklar televizyonlarda izledikleri dizilerde,de, evde de, sokakta da şiddet görüyor. Yani şiddet dilini öğreniyor. Toplumsal bir sorunumuz olan şiddete de maalesef müsamaha gösteriliyor yada görmezden geliniyor.
Ülkemizde artık, en altından en üstündekine kadar kendisini sorgulaması gerek. Toplum olarak şapkamızı önümüze koyup artık bir düşünme zamanı geldi de geçti bile!
**
Son yıllarda toplumda her gün daha da artan bir şiddet salgını var.
Hayvanlara, çocuklara, kadınlara, doktorlara, öğretmenlere ve hatta trafikte kurallara uyan sürücülere yönelik bir şiddet söz konusu.
Bunun sonucunda artan bir şiddet sarmalının içine düşmüşüz maalesef ki..
**
Bizlerde şiddeti, hayatımızda normalleştirerek, şiddetvari tavırlar sergilemeye başladığımız anda önünü alamayacağımız bu tür olaylarında yaşanması kaçınılmaz olacak. Artık buna son verilmesi gerekiyor!
Yetkililerin televizyonlarda yada sosyal medyada şiddet içerikli yayınları yasaklanması gerekiyor!
Uzmanlar, bu tür paylaşımların çocuklar üzerinde etkili olduğunu ve şiddete yöneldiğini her defasında gündeme taşımalarına rağmen alınan hiçbir önlem yok!
En önemlisi de toplumsal şiddeti yok etmeliyiz. Bir daha bu tür üzücü olayları yaşamamak için hep birlikte toplum olarak şiddet dilinden vazgeçmeliyiz.