İnsan varoluşundan itibaren içinde umut ile yaşar.
Umut bir insanı ayakta tutan, yaşama dair bir tutunacak daldır. Düşünsenize hep ileriye dönük umutlarımız, hayallerimiz yok mu?
Ne olursa olsun vazgeçmediğimiz, dört elle sıkıca bağlandığımız o umut duygusur insanı ayakta tutan.
**
Lâkin şuan ki şartlar altında değil umut etmek insan yaşamak için bile kendinde güç bulamıyor.
Ekonomik sıkıntılar, göçmen krizleri, hayat pahalılığı, işsizlik ve daha birçoğu...
Gün geçtikçe düzelir umuduyla baktığımız her olay, her durum tepetaklak oldu.
**
Gün geçtikçe de kötüleşmeye doğru ilerliyor.
Bir yandan işsizlik, bir yandan hayatın getirdiği olumsuzluk, bir yandan maddi sıkıntılar derken insan hayatın keşmekeşinde ordan oraya debelenip duruyor.
Ya güçlü olup savrulmaya direnecek, ya da bir rüzgarda uçup gidecek..
**
Maalesef şuan geldiğimiz durumda umut etmek bir yana hayatın gerçekleriyle yüz yüze geldik.
Her güne bir olay her güne bir kötülük yayıldı.
Yaşananlar bu denli kötüyken, sahiden de umut var mı?