Bilim sanat merkezleri, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı birer devlet kurumudur. Etüt merkezi, özel okul veya dersane değildir.
Özel yetenekli olduğu Milli Eğitim Bakanlığınca tanılanmış öğrenciler öğrenim görmektedir. Öğretmenleri de (kadrolu olarak görev yapanlar) yine devlet okullarında görev yapan öğretmenler arasından, başvuru sürecinde ilgili belgelerin ibrazı ve mülakat sınavını kazanmaları durumunda atanmaktadır.
Örgün eğitim kurumlarının müfredatı dışında, derinleştirilmiş, zenginleştirilmiş ve farklılaştırılmış bir eğitim içeriğine sahiptir.
Bilsem programlarını: Uyum, Destek, Bireysel Yetenekleri Farkettirme (BYF), Özel Yetenekleri Geliştirme (ÖYG) ve Proje programları şeklinde sayabiliriz.
İki yıl önce, yöneticilik sınavına sırf başvuru yaptığım için, dönem ortasında, daha önce hiç haberim olmadan, hiç konuşulmadan, bilsemin kadrolu, 10 yıllık doktoralı uzman ilköğretim matematik öğretmeni olduğum halde, elimden pat diye ek derslerim alındı...
Bilsem dışından, bilsem ile alakasız bir öğretmen getirildi...
Amaç şahsıma yönelik mobbing ve maddi olarak zarara uğratmak. Dönem ortasında, ani öğretmen değişikliği sebebi ile öğrencilerimin kafası çok karıştı, iki yıldır hakettikleri halde uzman öğretmenlerinden matematik dersi göremiyorlar...
Bilsem programına uygun derslere ek olarak matematik uygulamaları, akıl oyunları ve matematik olimpiyatlarına hazırlık atölyelerini açmak için Eylül ayında dilekçe verdiğim halde, iki yıldır atölyelerim zamanında açılmadı, aylarca oyalanıp bekletilerek peyder pey açıldı. Oysa ki atölye derslerinin planlamaları çok daha kısa sürede gerçekleştirilebilirdi ve öğrencilerim de, ben de mağdur olmazdık.
Bu açıklamayı yaptıktan sonra, gelelim…
BİLSEM MATEMATİK ATÖLYELERİNİN FAYDALARI NELER?
Öncelikle, bilsemde örgün eğitim kurumlarındaki gibi sınırları önceden keskin hatlarla belirli bir müfredat takip edilmez. Çünkü, öğrenci gruplarının hazır bulunuşluğu, ilgi, yetenek ve becerileri göz önünde bulundurularak eğitim çerçeve programları uygulanır. Çerçeve çünkü, bilsem öğretmeni olarak etkinliklerinizde her öğrenci grubunun az önce saydığım özelliklerine uygun ve bu özelliklerini destekleyip geliştirmeye yönelik farklılaştırmalar, zenginleştirmeler ve derinleştirmeler yapmalısınız.
Takdir edersiniz ki, bunların yapılabilmesi için de global bir alan uzmanlığınızın olması, yeniliklere ve yeni öğrenmelere açık bir öğretmen olmalısınız. Eğitim verdiğiniz alanda, dünyadaki gelişmeleri güncel olarak takip etmeniz gerekir ki bu gereklilikleri yerine getirebilesiniz…
Zaten bu nedenledir ki Bakanlığımız, bilsemde öğretmen olarak görev yapmak üzere başvuru yapan öğretmenlerinden bu vasıflarını belgelendirmelerini ister ve uyguladığı mülakatta hem güncel bilgilere hakimiyetine hem de temsiliyet kabiliyetine bakar.
Elbette global anlamda uzmanlaşmış, akademik altyapıya sahip öğretmen sayısı çok da yeterli olmayabileceğinden, kadrolu öğretmen ataması yapılamayan bilsemlerde veya branşlarda, derslere girmeleri için öğretmen görevlendirmeleri yapılıyor. Canla başla çalışan bu görevlendirme öğretmen arkadaşlarımın hepsinin emeğine sağlık. Son derece uzmanlık gerektiren bu konuda, özverilerde bulunup (özellikle mesai saatlerindeki zorluklara rağmen) kendi alan bilgi ve tecrübelerine yenilerini katıp kendilerini geliştirenlerin sayısı da azımsanamayacak kadar çok…
Eleştirdiğim kısım, bilsemde kadrolu ve uzmanlığını global arenada kanıtlamış bir öğretmen dururken, elinden dönem ortasında öğrencilerinin alınıp bilsemle alakası olmayan bir öğretmenin yerine görevlendirilip hem öğrencilerin hem de öğretmeninin mağdur edilmesinin nasıl bir haklı gerekçesi var ki, bunu yazılı olarak talep ettiğim halde, keyfiyete değil somut sebeplere dayandıramadıkları gibi, çalışmalarımla ilgilenebileceğim zamanı, soruşturmada ifade vermekle harcıyorum? Soru bu…
İlerleyen yazılarımda, Bilsem vizyonumuz noktasında bilim olimpiyat atölyelerimizin neden var olması gerektiği konusuna değinmeye devam edeceğim değerli okurlarım. Sağlıcakla kalın…