Bir Çanakkale gazisi torunu olarak bugün benim için çok daha anlamlı bir gün…
Büyük dedemin bu savaşa katılıp yararlılık göstermesi ve sağ salim evine dönmesi büyük bir gurur kaynağı benim için…
Rahmetli dedemi 90’lı yaşlarındayken ziyarete gittiğimde, odasında tam bir huzur, disiplin ve düzen hakimdi. Bana Kur’an-ı Kerim okutmuş ve o zamanlar daha küçücük bir kız çocuğu olduğum için bu onu çok neşelendirmişti. O zamanlar çok farkında değildim ama civar köylerin tamamında tanınır ve sevilirdi dedem. Çünkü yüzlerce imam ve hafız yetiştirmiş bir alimdi kendisi. Allah (C.C.) gani gani rahmet eylesin. Onun tedrisat ahlakı sayesinde belki de ailemizden pek çok eğitmen ve akademisyen yetişmiştir…
Yaşadığı dönemde ulaşım henüz araçlarla değil, atlarla sağlandığı için, her cuma atıyla Zağnospaşa Camii’ne (Fatih Sultan Mehmet’in Damadı tarafından yaptırılmış tarihi bir camidir ve halen ibadete açıktır) gider, cuma namazını orada cemaatle kılar, namaz sonrası da cemaatten arkadaşlarıyla hasbihâl eder, çarşıda işi varsa görüp aynı gün tekrar köyüne geri dönermiş…
Ben gençliğini bilmiyorum tabi. Epey yaşlandığında tanıdım büyük dedemi.
Çalıştığım okullarda bile onun yetiştirdiği öğrencilerinin çocuklarıyla karşılaştım.
Rahmetli dedemin Çanakkale hatırları çok hüzünlüydü. Balıkesir Lisesi’nin tüm öğrencileri cepheye gittiği için o sene hiç mezun verememesi ve dedemin, yaşları 14-16 arasında değişen o gencecik öğrencileri cepheye hazırladığı hatıralar…
Buradan da dile getirmek isterim:
18 Mart 1915’te kazandığımız Büyük Çanakkale Zaferimiz kutlu olsun. Şehitlerimizin ruhu şad olsun. Allah (C.C.) böylesi bir savaştan tüm ülkemizi daima korusun.
MART AYI, MANEVİYATI YÜKSEK BİR AY
Hem Çanakkale Zaferinin kazanılışının hem de İstiklâl Marşımızın 12 Mart 1921’de TBMM’de kabulünün yıldönümünü içermesi bakımından Mart ayı maneviyatı ülkemiz için yüksek bir ay…
Mehmet Akif Ersoy’un Ankara’da kaleme aldığı İstiklâl Marşımızın tüm çocuklarımıza, tüm manevi ruhuyla anlatılması çok önemli…
Herkesin bakış açısı farklı tabi ki…
Kimi evladını da alıp Çanakkale cephelerine götürüp hangi şartlar altında bu memlekette özgürce yaşadığımızı anlatır, gösterir…
Kimi maneviyata ölümüne düşmanlık eder…
Tercih meselesi…
Bir Çanakkale gazisi torunu olarak, her gittiğimde bambaşka bir haletiruhiyeye bürünüyorum, çalışmak ve azmetmek noktasında başlanabilecek en güzel nokta bence…
Tüm çocuklarımızın mutlaka ziyaret etmesi gerekiyor Çanakkale’yi, kuru kuruya değil, şehitlerimizin manevi huzurlarına ziyaretlerine gidildiğinin bilinciyle…
Her ilden, her memleketten, vatanımızı müdafaa uğruna Çanakkale toprağına düşen tüm şehitlerimize saygıyla…