Ulusal düzeyde gerçekleştirilen bir sınava hazırlanmak zor bir iştir. Yönetilmesi de bir o kadar meşakkatli bir süreç…
En kritik dönem ise sınava son 4 ay kala… Kısaca son virajlar…
Çocuğunuz LGS’ye hazırlanıyorsa dikkat etmeniz gereken bazı önemli püf noktaları var. Gelin bunlara hep beraber bir bakalım:
LGS’DE SON 4 AY
Sevgili öğrenciler; LGS, son bir ay kala hazırlanılabilecek bir sınav değildir. Eğer sonlara bıraktıysanız, köprüden önce son çıkıştayız. Bu son fırsatı iyi değerlendirmelisiniz.
Bu sene yaşadığımız deprem nedeniyle sınavınızda ilk dönemden sorumlusunuz. Bu da demek oluyor ki, daha az konu, daha çok detay veya kritik bilgi… O halde, bol soru çözümü kadar, detay konu anlatımı da çalışmanız gerekiyor. Özellikle sözel ve fen grubu sorularında detaylara dikkat… Matematikte ise bol bol soru çözümü, taktik egzersizleri ve farklı kaynaklardan sıkı bir çalışma yapmalısınız.
LGS çalışmaya başlamak için Ağustos en ideali. Bu da önümüzdeki sene sınava girecekler için bir önemli notumuz olsun.
LGS EBEVEYNLERİ
Öncelikle bir karar vermelisiniz: Çocuğunuz LGS’de iyi bir puan aldığında Top10 okullardan birine göndermeyi planlıyor musunuz?
Cevap hayırsa, bulunduğunuz ilde bir okula imkanım yetiyor sadece diyorsanız (ki, il değişikliği, iş değişikliği gibi bazı tedbirleri almak istemiyorsanız, imkan kullanmamak şeklinde ortaya çıkan, bu da bir çeşit imkansızlıktır.) o zaman lütfen çocuklarınıza sanki ilk %1’lik dilimden tercih yaptıracakmışsınız gibi baskı kurmayın, gerektiği kadarını yapmaları yeterli, sırf kendi aranızda övüneceksiniz diye gençliklerinin en kritik döneminde psikolojilerini alt üst etmeyin. Yürüyen birer ruha dönüştürmeyin gençleri…
“Evladım nereye kazanırsa, ben her türlü arkasındayım, gerekirse işimi, yaşadığım şehri değiştirebilirim” diyorsanız, yine genç üzerinde baskı kurmayın!
“E nasıl kazanacak?” diyorsanız; desteğinizle, şefkatinizle. Kontrol edin, yönlendirin, ama anlamaya da gayret edin. Nefes alabileceği ufak alanlar açın. Stresini bir de siz katlamayın. İmkanlarınızı sonuna kadar kullanın, ama bunu başına kakmadan… Hatalı hareket ettiğinde, motivasyonunu zaman zaman kaybettiğinde, yargılamadan, tatlı tatlı onu destekleyip elinden tutarak…
Unutmayın, damarlarında kan deli deli akıyor onların… Çatışmanın kazananı olmaz, iki taraf da kaybeder…
Diyelim ki, istemeseniz de tartıştınız… Siz onun ebeveynisiniz, karşıt cephesi değil. Siniri geçsin, en az bir gece üzerine gitmeyin. Sonra ertesi gün, oturun yanına, sakin bir tonda duygularınızı anlatın ona. Beklentilerinizi değil, duygularınızı… Elini tutun, onu ne kadar sevdiğinizi ve her şartta yanında olacağınızı ifade edin mutlaka. Bel ki de size sarılacaktır. Belki tek istediği, bebekken olduğu gibi, güvende olduğunu hissetmektir…
Kaygıyı azaltan panzehir, güvendir.
Kaygıları ve stresleri ile baş etmeyi öğrendikleri en önemli alanlardan biri sınav süreçleri.
Bazen çok yüksek tepkiler verecekler… Çatışmayın. Kendilerine veya çevrelerine zarar vermediklerinden emin olun, yeterli. Siz de kaygıya ve endişeye kapılmayın. Sakin bir ebeveyn, dengesini tekrar bulması için gerekli.
Evet, soğukkanlı olmak en çok ebeveynlere düşüyor. Birbirleriyle uyum içinde hareket edebilen ebeveynlere…
Doğru kaynakları, doğru çalışma ortamını, doğru planlamayı sağlamak, yeme-içme-uyku düzenlerinde huzurlu ve düzenli bir tutum, biraz ilgi, biraz güven, biraz şefkat ve sınırsız destek…