Yaşam denilen bir girdabın içinde sürüklenip duruyoruz.
Her birimiz bir yaprak misali; kimi zaman ağacın altında kimi zamanda ağaçtan uzak bir yere..
Kimi bulunduğu yerden yakınıyor kimi de tadını çıkarıyor.
Kimi şikayetçi kimi memnun..
Velhasılı herkes kendi düşüncüleriyle ilerliyor, duygularıyla hareket ediyor.
Kimsenin birbirini önemsediği, değer verdiği yok.
**
İlişkilere baksan farklı bir durum yok.
Çıkar ilişkisi adı altında yapılan sahtelikler, yüzüne gülüp arkadan arkadan iş çevirmeler..
Ya da bir başkasına özenip hayatını ona göre yaşayanlar.
Bana göre bu bir hayat değil.
Tamamen sahteliklerle dolu bir yaşam.
**
Her insanın kendine özgü bir karakteri vardır.
Olmalı da zaten.
Yoksa insanın ne anlamı kalır ki?
Bir başkası gibi davrandığın, onun düşünceleriyle hareket ettiğin, zevkiyle giyindiğin, sözlerinle oturup kalktığın bir hayat seni başrol değil, figüran yapar!
**
İnsan; karakteriyle, davranışlarıyla, düşünceleriyle var olur.
Bu yüzden kendi aklınız, düşünceniz, duygularınız ve fikirleriniz olsun.
Bir başkasının esiri değil, kendinizin özgürü olun...