Orhan Kemal ne büyük yazarmış da haberimiz yokmuş
Doğumunun 100. yılında anmayan kalmadı
Orhan Kemalsiz Adana olmazmış
Geçeceksiniz bunları!
*****
O yaşarken siz neredeydiniz?
O, buz gibi odasında yazılarını yazarken…
Ve sobasına odun bile olamayacak kapasitesiz insanlar ortalıkta yazarım diye dolaşırken siz neredeydiniz?
O, cebinde ekmek alacak üç kuruş parası yokken…
Ve çocuklarını okutmak için çırpınırken siz neredeydiniz?
‘Bu adam komünist’ diye evi taşlandığında siz neredeydiniz?
İşsiz ve parasız günlerinde çalacak bir kapı ararken siz neredeydiniz?
*****
Orhan Kemal’in, kadim dostu Fikret Otyam'a, “...Bu satırları sabahın beşinde, buz gibi odamda yazıyorum. Ne odun, ne kömür, ne hemen odun kömür alacak para var. Tek iş yok. Bu hiç de layık olmadığım yoksul hayata ne zamana kadar niçin tahammül edeceğimi bilmiyorum. Gelecek günler hiç de ümit verici değil. Yobazlığın homurtuları tehdit haline geldi” diye mektup yazdığında siz neredeydiniz?
“…Anadolu'nun herhangi bir yerinde bir iş bulamaz mısın bana?. Ondan sonra Nâzım, Teknik Üniversite'yi bitirecek. Kardeşlerini himayesine alabilir sanırım” diye çırpındığında siz neredeydiniz?
*****
Şimdi, nalıncı keseri gibi herkes kendine yontuyor Orhan Kemal’i.
Kendi çıkarları için haber yaptırıyorlar
Sırf reklamları olsun diye 100. yaşını kutluyorlar
Konferans düzenliyorlar
Fotoğraf sergileri açıyorlar
Açık açık o dev yazarın adını kullanıyorlar.
Hem de bal gibi kullanıyorlar
*****
Dünyanın en güzel eserlerini soğuk odasında titreye titreye yazarken, yalnız bıraktığınız o insanı şimdi ansanız ne, anmasanız ne!
Yoksulluk cenderesinde can çekişirken elinden tutmadığınız insanın ardından yaş pasta kesip mum söndürseniz,
Ne!
*****
Günümüzde de farklı değil!
En güzel öyküleri yazanlar, en vurucu köşe yazısına imza atanlar, yazdığı eseri bastıramayan edebiyat öğretmenleri ve en usta kalemler yoksulluk içinde kıvranırken…
‘Kopyala yapıştır’ yaparak iktidarın artıklarını yiyip, kaşığını yalayanlar adamım diye sokakta geziyor.
Yani adam görmesek, yutturacaklar!