İnsanoğlu dünyaya geldiği aileyi, annesini, babasını hatta konuşacağı dili bile seçemez.
Geleceği aile, dili, annesi, babası, ablası, abisi...
Kısacası herşeyi önceden belirlenmiştir.
Daha dünyaya gelmeden tercih hakkı olmayan insan, şimdilerde kendini beğenmişlik, üstünlük duygusuyla kimseyi beğenmiyor.
Kendisine bakmadan, diğer insanları diline, ten rengine, etnik kökenlerine ve ailesine göre yargılayabiliyor.
**
Günümüzde insanları ayrıştırmak, ötekileştirmek o kadar çoğaldı ki..
Misal bir topluma girdiğin vakit seni, dış görünümüne ve konuşmana göre değerlendiriyorlar.
Hatta dahada ileri boyuta gidip ötekileştiriyor ve acımasızca davranabiliyorlar.
Bizler daha dünyaya gelmeden tercih hakkına sahip olmayan bireyler, şimdilerde yine aynı şekilde dünyaya gelmiş birini kabullenmiyoruz.
Oysaki aynı şekilde yaratılıyor, farklı yerlerde, farklı kültürlerde dünyaya geliyoruz sadece.
**
Kendi aramızda oluşturduğumuz bencilce düşünceler ile insanların kalbini kırmak ne kadar da kolay.
Karşındakini düşünmek, ne hissetiğini umursamamak..
Hiçbir insan kimliğinde yazılan memlekete, diline ve ailesine göre yargılanmak istemez.
Peki neden bu ayrım?
Neden bu acımasızlık?
Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Ermeni, Yahudi, Rum farketmez. İnsan insandır.
Bütün bu farklılıkları bir kenara atıp sevgi ve kardeşçe bir yaşam sürmek için insanları kimlikleriyle, diliyle ve etnik kökenleriyle yargılamaktan vazgeçin..