Son zamanlarda gittikçe popülerleşen devre mülk müessesesine pandemi dolayısıyla talep git gide artıyor.Bu müesseseler çağrı merkezleri aracılığıyla bir şekilde size ulaşıyor , tesisin bulunduğu mevkiiye bir otobüs hazırlayarak tanıtım turu yapıyorlar.Vatandaş tesisi beğenip satış işlemine karar verdiği zaman işler sarpa sarmaya başlıyor.Vatandaşlarla satıcı arasında bir ‘’Devre mülk Satış Sözleşmesi’’ imzalanıyor.Daha sonra alıcı ‘’ bir ara kullanırım , dursun .’’ düşüncesiyle günlük hayatına devam ediyor.Ancak aradan bir süre geçtikten sonra fark ediyor ki kendisine tapu dahi verilmemiş.Alıcı tapunun devrini olmadığı takdirde verdiği ücreti istiyor ancak müesseseden cevap dahi alamıyor.Bu saatten sonra da hukuki süreç başlıyor.
Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının , MK’nın 706 , BK’nın 213, Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanununun 60. Maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunludur.Devre mülk sözl eşmesi 634 sayılı yasanın 57 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup , haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir.Bu nedenle taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi de tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olduğundan dolayı geçersiz oluyor.Geçersiz sözleşme taraflarına hak ve borç doğurmayacağından hukuken geçersiz olan sözleşmeye dayanarak alıcı , fesih ve ödediği bedelini iadesini , sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep hakkına sahiptir.(Benzer karar 13.HD’nin 10/10/2014 tarih 2013/12676 E. 2013/24991 K.) Adi yazılı şekilde yapılan bu sözleşmeler geçersizdir.Yapılan satış ve devir işleminin asgari noterde resen düzenleme şeklinde veya tapuda yetkili memur huzurunda yapılması zorunludur.Bu bağlamda geçersiz sözleşme sebebiyle iki taraf aldıklarını iade sorumluluğu altındadır ve taraflar ancak verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler.Şunu da belirtmek gerekir ki genel geçersiz sözleşmeye dayanarak tazminat talep edilemiyor.
Kaldı ki sözleşme geçerli kabul edilse dahi ; tüketicinin süresi içinde henüz tatil hakkını kullanmadan cayma hakkını kullandığı takdirde hiçbir cezai şart olmadan yine sözleşmenin geçersizliğine hükmedilmesi gerekecektir.Cayma hakkına bir başka yazımda genişçe yer vermek istiyorum o yüzden burada sadece basitçe özetlemek olursa ; Tüketici hukuku kapsamında ‘’ cayma hakkı’’ : Memnun kalınmayan bir malı veya hizmeti iade etmek için tüketicilere sunulmuş bir haktır.Şartlarını ve kapsamını bir başka yazıda detaylıca anlatacağım.Unutmayın ; Yaşayan her insan doğumundan ölümüne kadar bir tüketicidr ve bilinçli bir tüketici olmak cimri olmak değil , günümüzde bir zorunluluktur.